11 Mart 2016 Cuma

Nefes Almak / Ziya Osman Saba



"Nefes almak, içten içe, derin derin
Taze, ılık, serin
Duymak havayı bağrında"

Hayatı, basit ve sıradan görüneni fark eder Ziya Osman Saba, nefes almanın anlamını, yaşamın asıl gerçeğini... Yaşama sevinci var dizelerde. Nefes almak mutluluktur şair için. Mutluluksa doğayı, sevdiklerini kucaklamaktır her daim. Nefes almak, her sabah uyanmaktır ağaran güne karşı, kırlarda bir pazar tatilidir ya da sevdiklerinin nefesine karışmaktır. Nefes almak, birbirinden değerli her nefesin kıymetini bilmektir belki de.

"Nefes almak, her sabah uyanıp
Ağaran güne pencereden açık
Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında

Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı
Senin her yer: Caddeler, meydan, çarşı...
Kardeşim, nefes alıyorsun ya!

Koklar gibi maviliği, rüzgarı öper gibi
Kana kana, doya doya...

Ziya Osman Saba, şiirlerinden anladığımız kadarıyla, içe dönük ama kendi kendine yeten biri, oldukça da alçak gönüllü. Hayatın farkındalığını dizelere yansıtmış bir şair. Meydana atılmayan, gümbür gümbür bağırmayan ama mutluluğu ve hayatın anlamını ayrıntılarda bulmuş bir şahsiyet. Benliğinde gururu ve gereksiz kavgayı yok etmeyi başardığı da apaçık şiirlerinde. Kendi halinde ve kocaman bir yüreğe sahip kanımca.

"Nefes almak, iş bitince
Çoluk çocuğunla, artık bütün gece
Nefesin nefeslerine karışmış

Yatakta rahat, unutmuş, uykulu
Yanında karına uzatıp bir kolu
Nefes almak"

Şairin ruhu kadar şiirinin yapısı da gösterişten uzaktır. Zira şair, dışı önemsemez, ona göre önemli olan içtir. Saf, duru ve yalın sevgiyi anlar hayattan ve dizelere aktarır aynı sadelikle. Ona göre nefes almak, ailede filizlenen sevginin ürüdür. Onun bütün şiirlerinde ev, anne-baba, çocukluk özlemi ve sevgi vardır. Onun bu duyguları en güzel mutluluğun mutlu bir ailede yaşanacağını gözler önüne seren şiirlerde dile gelir. Beyaz Ev şiirinde olduğu gibi:

"Hep geçireceğiz içimizden
Hayat beraber, ölüm beraber"

Ziya Osman Saba'nın üslubunda mecazlar, benzetmeler pek görülmez. Dedim ya, ruhu gibi sadedir şiirleri. Varlığı, doğayı ve yaşamı olduğu gibi aktarmaktan hoşlanır. Sanatsız ve dümdüz... Şiirlerinde güzelliği yaratan gerçek unsur anlattıklarıdır. Gözle görünür, elle tutulur ve sevgi sıcaklığında dünyalar kurar dizeler boyunca. Beyaz Ev'de mutluluğun unsurlarını sakin sakin, adeta okşar gibi sıralar. Sıradan bir ev, sıradan bir yaşam, sevginin ışığıyla parlar. Hayatı güzel kılan yaşanılan yer değil, orada yaşayanların sıcaklığı ve sevgisidir.

"Kapıyı ittiğimde çalacak bir çıngırak
...
Ah, bütün bir ömür bırakmayacağım el
Okşayacağım saç, dinleyeceğim ses
Bakmakla doymayacağım yüz
Açık pancurlardan o gün dolacak gündüz
O günkü hava
Bir kapıyı açman, dolaşman sofada"

Mutlu, huzurlu yaşamayı çokça önemser şair ve asıl mutluluğun küçük şeylerde olduğunun da bilincindedir. Kapıyı sevgiyle açan bir eş mesela ve sıcak bir yuva...



1 yorum:

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *