Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1938'de ölümünden on beş yıl sonra defnedildiği Anıtkabir, gerek mimarisi gerekse müzeleri, panoramaları, tabloları ve yarattığı atmosferle, yaşadığımız savaşları, acı kayıplarımızı ve atalarımızın üstün mücadele gücünü kavramamız için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda'nın mimari zekalarının ürünü olan ve dokuz yılda tamamlanan Anıtkabir, sadece bir anıt mezar değil; Çanakkale Savaşı, Büyük Taarruz ve Sakarya Meydan Muharebesinin bir panoraması, kurtuluş mücadelemizin adeta canlı bir fotoğrafı ve bir devrin özeti niteliğinde. Bu nedenle, mezar ziyaretinden ziyade, tarih dersi almaya gittiğim bir yer olmuştur hayatımın her evresinde. Özellikle müzeler, her seferinde tüylerimi diken diken etmiştir. Yine öyle oldu, son ziyaretimde bir kez daha...
Anıtkabir'deki müzeler, oranın atmosferini en iyi yansıtan bölümlerden bence. Tören alanından Anıt Bloğu'na doğru baktığınızda sağda Misak-ı Milli Kulesi'ni görüyorsunuz. Bu kulenin kapısı, dört bölümden oluşan müzeye açılıyor:
1. Bölüm, Atatürk'ün özel eşyalarından oluşmakta. Ayrıca, yabancı devlet adamlarının Atatürk'e gönderdiği hediyeler ve manevi evlatları olan Afet İnan, Rukiye Erkin ve Sabiha Gökçen'in müzeye bağışladığı Ata'ya ait eşyalar sergilenmekte.
2. Bölüm, Çanakkale Muharebeleri, Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebeleri'ne ayrılmış. Bu savaşlar, yaşanan zorluklar, savaşın acı yüzü panoramalarla yansıtılmış. Ayrıca Mustafa Kemal ve diğer komutanların portreleri, savaşı anlatan yağlı boya tablolar da yer almakta.
3. Bölümde, tematik sergi alanı çıkıyor karşımıza. 1919-1938 arası olayları anlatan galeriler, Atatürk inkılapları ve fotoğraflar...
4. Bölüm ise Atatürk'e ait özel kitaplıktan oluşmakta. Türkçe, Fransızca, İngilizce, Romence, Latince ve Yunanca, tarih, dil ve edebiyat alanında üç binin üzerinde kitap karşılıyor ziyaretçileri.
Müzenin her bölümünde ayrı bir duygu yaşamak mümkün. Kurtuluşa ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda yaşanan her şey... Bütün duyguları saran bir atmosfer...
Mezar Odası ise, Atatürk'ün naaşının bulunduğu bölüm. Mozolenin zemin katında bir mezar... Ama İsmet İnönü'nün de dediği gibi:
" Hakikatte yattığı yer, Türk milletinin onun için aşk ve iftiharla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür."
1. Bölüm, Atatürk'ün özel eşyalarından oluşmakta. Ayrıca, yabancı devlet adamlarının Atatürk'e gönderdiği hediyeler ve manevi evlatları olan Afet İnan, Rukiye Erkin ve Sabiha Gökçen'in müzeye bağışladığı Ata'ya ait eşyalar sergilenmekte.
2. Bölüm, Çanakkale Muharebeleri, Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebeleri'ne ayrılmış. Bu savaşlar, yaşanan zorluklar, savaşın acı yüzü panoramalarla yansıtılmış. Ayrıca Mustafa Kemal ve diğer komutanların portreleri, savaşı anlatan yağlı boya tablolar da yer almakta.
3. Bölümde, tematik sergi alanı çıkıyor karşımıza. 1919-1938 arası olayları anlatan galeriler, Atatürk inkılapları ve fotoğraflar...
4. Bölüm ise Atatürk'e ait özel kitaplıktan oluşmakta. Türkçe, Fransızca, İngilizce, Romence, Latince ve Yunanca, tarih, dil ve edebiyat alanında üç binin üzerinde kitap karşılıyor ziyaretçileri.
Müzenin her bölümünde ayrı bir duygu yaşamak mümkün. Kurtuluşa ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda yaşanan her şey... Bütün duyguları saran bir atmosfer...
Mezar Odası ise, Atatürk'ün naaşının bulunduğu bölüm. Mozolenin zemin katında bir mezar... Ama İsmet İnönü'nün de dediği gibi:
" Hakikatte yattığı yer, Türk milletinin onun için aşk ve iftiharla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...