10 Temmuz 2015 Cuma

Erich From / Sevginin ve Şiddetin Kaynağı

 Erich From

   
             Sevginin ve Şiddetin Kaynağı, Eric From’un diğer kitaplarında yer alan bazı düşünceleri geliştirmek amacıyla yazmıştır. Görüşlerini Freud’un kuramlarıyla da desteklemeye çalışır. Ortadoks bir Freud’çu olmadığını söylerken bir yandan da onun temel bulgularını geliştirerek kullandığını gösterir.  Kitapta Freud’un narsizm, ölüm içgüdüsü gibi bulgularının yeni bir görüş çerçevesinde anlam kazanacağını savunur.


           Altı bölüme ayrılmıştır Sevginin ve Şiddetin Kaynağı:
1.       İnsan-Kurt mu Kuzu mu?
2.       Değişik Şiddet Biçimleri
3.       Ölüm ve Yaşam Sevgisi
4.       Bireysel ve Toplumsal Narsizm
5.       Kandaşla Cinsel Bağlılık
6.       Özgürlük, Gerekircilik, Seçenekçilik

            “Yaşam yaratmak, güçsüz insanda bulunmayan birtakım nitelikleri gerektirir. Yaşamı yok etmekse, yalnızca bir tek niteliği: şiddete baş vurmayı… Güçsüz insan, bir silahı olduğu sürece yok edebilir. Yaratamayan insan yok etmeyi ister.”

            Ruhbilimci, toplumbilimci, düşünür ve yazardır Eric From. “İnsan Kurt mu Kuzu mu” başlıklı yazısında, diktatörlerin kendi düzenlerini oluşturmak için insanların kuzu olduklarına inandıklarını söyler. Bazıları için de insan kurttur. Eric From, insanı çözümlerken her iki görüşü de irdeleyip şunu soruyor bize: “Az sayıda kurtla, bir sürü koyunun bir arada yaşadığını mı kabul edelim?” İnsanın aslında kötü ve çürümüş mü olduğunu ya da iyi ve kusursuz mu olabileceğini, Adem ve Havva örneğiyle önümüze sürer. Cennetten kovuluş nedeni, kötü olduklarından mıydı, yoksa kendi tarihlerini yaratabilmeleri için Tanrı’nın bir planı mıydı? Düşünmeye iter insanı, insan konusunda.

                    “Belki de insan hem kurttur, hem koyun ya da ne kurttur ne de koyun...”

          İnsanın kötülüğe olan eğilimini küçümsemekle suçlanan Eric From, bir ruh çözümleyici olarak, insandaki bu yıkıcı güçlerin etkisini görür aslında, özellikle çarpık kişiliklerde ve ağır hastalarda. Dünyada yaşanan tüm savaşlarda, kötülük, vahşet, kıyım bunun en güzel örneğidir ona göre.

                “İnsanlık tarihi kanla yazılmıştır.”

        Yıkıcılığın hastalıklı biçimlerini anlatır Değişik Şiddet Biçimleri’nde de. Bütün bölümlerde tespitlerini klinik çalışmalarının sonuçlarına dayandırmıştır. Belgelere boğmadan anlaşılır bir dille sevgi ve şiddetin kaynağını önümüze serer, düşündürür. Kötülüğün insana özgü bir olgu olduğunu, şiddetin dereceleri olduğunu, sevgi yoksunluğunun insanda yarattığı yıkımları, insanın iyiliğe de kötülüğe de yatkın olduğunu, özgür iradesiyle iyiyi ya da kötüyü seçtiğini vurgular.

           “Gerçekten de iyiliği seçebilmek için farkındalık gerekir. Ama başka bir insanın acısına, dostça bakışına, bir kuşun ötüşüne, otların yeşilliğine duyarlılığımızı yitirmişsek, farkında olmak neye yarar. İnsan yaşama karşı ilgisini yitirmişse, iyiliği seçebileceğini de ummamalıdır artık. O zaman yüreği öyle katılaşacaktır ki, yaşamın kendisi sona erecektir. Tüm insan ırkı ya da insanların en güçlüleri bu duruma gelirse, insanlığın yaşamı en büyük umutlarla dolu olduğu bir anda yok olup gidecektir.”



www.cirazsanat.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *