"Bir kitap okuduğumda -bedenimin hiçbir ateşin ısıtamayacağı kadar üşüdüğünü hissedersem- şiirle karşılaştığımı anlarım." E.D.
19. yüzyıl Amerikan şairlerinin en büyüğü kabul edilir. Ölümüne kadar şiir yazmış ve neredeyse tüm şiirleri yayımlanmıştır. Çocukluğundan itibaren yoğun duygular yaşayan şair, yaşadığı acıları sanatın olağanüstü gücüyle atlatmaya çalışmıştır.
Emily Dickinson'un şiirlerini ilginç kılan temel unsur, sürekli yansıttığı "yakalanıp götürülme" duygusudur. Bu duygu en çok da ölüm şiirlerinde karşımıza çıkar.
Münzevi bir yaşamı seçen şair, neredeyse tüm yaşamını şiire adamıştır. Yalnızlığı, yaratıcı gücünü beslemek için kullanmıştır. Üstelik de, karşılaştığı her şeyi araştıracak kadar da meraklı ve şüphecidir. Diğer şairlerin kaçındığı her şeyin cesaretle üzerine gider. Şair yaşamın yoğunluğunu acıları irdeleyerek hafifletir. Farklı ve tutkuludur.
"Yaralı bir geyik havalara fırlar"
Dickinson'un ilham perisinin canlanması çok kolaydır, adeta şiir yazmak için doğmuş gibidir o. Yazmak için çok fazla gerçekliğe de gerek duymaz. Sosyal hayatı yaşamaya isteksizliği, onu evde tek başına yaşamaya ve sürekli yazmaya iter.
"Öylesine ürkütücü ki-neşelendiriyor insanı"
Duygularını sınırsız yoğunlukta yaşayan şair, insan doğasının bu kadar güçlü ve sürekliliği olan duygulara dayanma sınırının uç noktadaki bir örneğidir aslında. Şiirlerinde kişiyle nesne iç içe geçmiş durumdadır. Bu da o dizelere gizemli bir sanatsallık kazandırır.
"Ölüm için duramadığımdan
O nazikçe benim için durdu
Araba yalnızca ikimizi taşıyordu
Ve Ölümsüzlüğü"
Dickinson acı, ayrılık, ölüm, sevinç gibi temaları soyuttan somuta taşır, kişileştirir. Şiirlerinde izlediği yolun sonunda ölüm vardır, onu algılamaya ve anlamaya çalışır. Ölümü sıradan ve günlük dille çarpıcı hale getirir.
"Öldüğümde-bir sineğin vızıltısını duydum"
1886'da hayata veda eden bu ilginç kadın, yüzyılının en önemli şairi olmayı başarmıştır, tabi ki ölümünden sonra anlaşılıyor ancak, pek çok büyük sanatçı gibi...
"Erkenden yola çıktım-alınca köpeğimi-
Ve denizi görmeye gittim-
Dışarı çıktılar denizkızları
Bana bakmaya-en alt kattaki-
Ve gemiler yukarı kattan
Halattan kollarını uzattılar
Kumların üzerinde-karaya vurmuş- bir fare
Zannederek beni-"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...