Üç Usta biyografisiyle tanıyıp sevdiğim Stefan Zweig, İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar'la da kütüphanemin baş köşesine oturmuştu yıllar önce. İnsan ruhunun derinlerine inen, duru anlatımıyla okuru saran Zweig, Satranç'ta da aynı başarıyı yakalamış bir usta yazar. Roman, piyes, biyografi gibi pek çok türde eser veren Stefan Zweig aynı zamanda bir gazeteci, çevirmen ve bir düşünür. Kısacası okumak, tanımak ve anlamak gereken bir kalem...
1881-1942 yılları arasında yaşayan yazar pek çok tarihi, siyasi ve sosyolojik olaya da tanıklık etmiş, doğal olarak, yazdıklarına bunların etkisini de katmıştır. Duyarlı ruhu dünyanın içine düştüğü bunalımlara dayanamadığı için kendisi de sonunda bunalıma giren Zweig, sayısız esere imza attıktan sonra intihar ederek yaşama veda etmiştir.
Satranç, işte bu sayısız başarılı eserden sadece biri. Bir dönem öyküsü olduğu kadar, bir psikolojik öykü Satranç. Okumayı yazmayı zorla söken, basit işlemleri parmak hesabıyla bile zor yapan bir gencin şöhretli bir satranç şampiyonuna ve ardından kazandığı servet ve başarının şımarıklığıyla da bir megalomana dönüşmesinin öyküsü Satranç. Yanı sıra psikolojik işkenceye uğrayan bir adamın aklını kaçırmamak için satranca tutunarak hayatı yakalama öyküsü...
Kısacası 78 sayfalık bir başyapıt. İncecik bir kitaba sığdırılmış koca bir dünya ve muhteşem bir anlatım... Ölümünden kısa bir süre önce tamamlanmış olan bu eser, her çağda değerini korumuş ve okunmaya devam etmiş bir uzun öykü kitabı. Üretken bir yazarın kaleminden dökülen düşündüren bir kitap...
Czentovic dünya satranç şampiyonu; Dr. B. ise ağır bir tutukluluk yaşamış gizemli karakter. Bu iki karakterin satranç tutkuları. İnsan ruhunun gelgitleri ve yaşamın ağır gerilimi... Yalnızlık, çaresizlik ve beynin gücü... Hepsi bu uzun öykünün içinde. Okuyun ve bazı şeyleri tekrar düşünün!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...