Kürk Mantolu Madonna
"Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır."
İnsanlar, ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırır genellikle. Sabahattin Ali de bu genel yargıya katılmaktadır. Ne var ki, tesadüfler de insanı bazen, içinde ne olduğunu bilmediği şeylere yöneltir. İşte roman kahramanı ile böyle karşılaşmıştır anlatıcımız. Raif Efendi'yi tanıması, böylesi bir tesadüfün hediyesidir aslında.
Anlatıcımız, bir bankada çalışan küçük bir memurdur. Bir gün, beklenmedik bir anda ve sudan bir bahaneyle işten çıkarılır. Bir süre işsiz yaşadıktan sonra eski bir arkadaşının yardımıyla yeni bir iş bulur ve orada Raif Efendi'yle karşılaşır. Sessiz sedasız, suya sabuna dokunmayan, kimseye zararı olmayan Raif Efendi ile aynı odada çalışacaktır. Artık o, henüz farkında olmasa da, bu içe kapanık adamın etki alanına girmiştir.
Roman kahramanları Raif Efendi'yle Maria Puder'in hikayesidir Kürk Mantolu Madonna. Bir tablo ve tablodaki kadına duyulan hayranlık... Büyük bir tutku ve hazin son... Dramatik bir aşk hikayesi ve tüm yaşananların kaydedildiği bir anı defteri...
Romanda karakter ve tiplerin görünenin altında yatan gerçek yüzleri, silik ya da karmaşık kişilikleri ile dümdüz hayatların gerçek iniş çıkışları gözler önüne seriliyor. Sorgulamadan peşinden sürüklenilen büyük bir tutkuyu anlatırken sade, akıcı bir üslupla okurunu sarıyor roman. Sıradan insanların bile ilginç yanlarını bulup çıkarabilen muhteşem bir kalemin ürünü Kürk Mantolu Madonna.
Tutkulu ve hastalıklı bir aşkın sarmalında, insan ve ötesi, bireyin düzen içinde kayboluşu, görünenle görünmeyen arasındaki ince çizgi ve tabi ki arı bir dil...
Yayımlandığı 1943'ten bu yana değerini ve etkisi hiç yitirmeden okunagelmiş olan Kürk Mantolu Madonna, Türk edebiyatının sade, içten ve dupduru eserlerinden biridir. Başarısında dili kadar ele aldığı konunun evrenselliği de yatar. İnsan, tutku ve hüzünlü biten bir aşk hikayesi...
Raif karakteri üzerinden bir eleştiri de sunar kitap: Gerçek nedeni bilmeden, zan üzerinden hareketle varılan yargı ve tabi, kötü son...
Roman basit ve sıradan görünen insanların içinde karmaşık başka insanlar yaşadığını gösteren bir örnek. Tıpkı Sabahattin Ali'nin de dediği gibi:
İnsanlar, ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırır genellikle. Sabahattin Ali de bu genel yargıya katılmaktadır. Ne var ki, tesadüfler de insanı bazen, içinde ne olduğunu bilmediği şeylere yöneltir. İşte roman kahramanı ile böyle karşılaşmıştır anlatıcımız. Raif Efendi'yi tanıması, böylesi bir tesadüfün hediyesidir aslında.
Anlatıcımız, bir bankada çalışan küçük bir memurdur. Bir gün, beklenmedik bir anda ve sudan bir bahaneyle işten çıkarılır. Bir süre işsiz yaşadıktan sonra eski bir arkadaşının yardımıyla yeni bir iş bulur ve orada Raif Efendi'yle karşılaşır. Sessiz sedasız, suya sabuna dokunmayan, kimseye zararı olmayan Raif Efendi ile aynı odada çalışacaktır. Artık o, henüz farkında olmasa da, bu içe kapanık adamın etki alanına girmiştir.
Roman kahramanları Raif Efendi'yle Maria Puder'in hikayesidir Kürk Mantolu Madonna. Bir tablo ve tablodaki kadına duyulan hayranlık... Büyük bir tutku ve hazin son... Dramatik bir aşk hikayesi ve tüm yaşananların kaydedildiği bir anı defteri...
Romanda karakter ve tiplerin görünenin altında yatan gerçek yüzleri, silik ya da karmaşık kişilikleri ile dümdüz hayatların gerçek iniş çıkışları gözler önüne seriliyor. Sorgulamadan peşinden sürüklenilen büyük bir tutkuyu anlatırken sade, akıcı bir üslupla okurunu sarıyor roman. Sıradan insanların bile ilginç yanlarını bulup çıkarabilen muhteşem bir kalemin ürünü Kürk Mantolu Madonna.
Tutkulu ve hastalıklı bir aşkın sarmalında, insan ve ötesi, bireyin düzen içinde kayboluşu, görünenle görünmeyen arasındaki ince çizgi ve tabi ki arı bir dil...
Yayımlandığı 1943'ten bu yana değerini ve etkisi hiç yitirmeden okunagelmiş olan Kürk Mantolu Madonna, Türk edebiyatının sade, içten ve dupduru eserlerinden biridir. Başarısında dili kadar ele aldığı konunun evrenselliği de yatar. İnsan, tutku ve hüzünlü biten bir aşk hikayesi...
Raif karakteri üzerinden bir eleştiri de sunar kitap: Gerçek nedeni bilmeden, zan üzerinden hareketle varılan yargı ve tabi, kötü son...
Roman basit ve sıradan görünen insanların içinde karmaşık başka insanlar yaşadığını gösteren bir örnek. Tıpkı Sabahattin Ali'nin de dediği gibi:
"Dünya’nın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek müthiş ve karışık bir ruha maliktir!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...