3 Mayıs 2016 Salı

Manas


Kırgız Türkleri arasında yaşayan bir doğal destandır Manas, aynı zamanda da en uzun destan olma özelliğini taşır. Türk kültüründe pek çok doğal destan İslamiyet öncesine aittir, Manas'sa islamiyetin kabulunden sonra ortaya çıkan ilk büyük destandır. 

Sözlü geleneğe bağlı destanlar, zaman içinde nesilden nesile aktarılarak ve sonradan yazıya geçirilerek günümüze ulaşmış ürünlerdir. Bunlara doğal destan denir. Manas da doğal destanlar içinde yerini alan bir üründür ve XI. yüzyılda oluşmaya başlamıştır. Ancak bir destanın oluşumu kısa sürede olmaz. yüzyıllar içinde gelişerek büyüyen ürünlerdir bunlar. Manas, bu yüzyılda Türkistan'da oluşmaya başlayıp yüzyıllarca yaşayıp gelişerek geniş bir coğrafyanın ortak destanı haline gelmiştir.


Manas destanı, önceki destanlardan ortak motifler içerir, aynı zamanda yeni inanç sisteminin motifleriyle de süslüdür. Asya Türkleri arasında doğan bu ürünün gelişimini tamamlaması sürecinde pek çok motifin eklendiği de görülür. Kahraman Manas'ın yaşamı ve müslüman olan Türklerle olmayan Türkler arasındaki savaş anlatılır destanda.

Manas'ın doğuşu, Almambet'in Müslüman olarak önce Gökçe'ye sonra Manas'a sığınması, Manas'ın Almambet'in eski arkadaşı Er Gökçe ile savaşması, Manas'ın evlenmesi ve ölümü... Ardından Manas'ın yeniden dirilmesi, oğlu Semetey'in doğumu ve Manas ebediyete göçtükten sonra Semetey ve onun çocuklarının maceraları... 

Destanda eski Türk inanç sisteminden pek çok motif bulmak mümkündür. Şamanizmin izleri görülmektedir. Bunlar yemin törenleri, Kutlu taş ve kutsal su inanışları ve benzeridir. Destana İslamiyetle iç içe  işlenen bu motifler oldukça önemlidir. Eski Türklerde kadına verilen önem, ok, at, kılıç gibi unsurlara bağlılık, atların savaş kahramanı gibi saygıyla anılması, onlara isim verilmesi vb.

Manas destanı Kırgız Türkçesinin özellikleri görülür. Savaş betimlemelerinin olduğu bölümlerde üslup çok renkli ve hareketlidir. Şekil bakımındansa düzensizdir, kafiyeler değişkendir.

Diğer doğal destanlar gibi Manas da, dilden dile, nesilden nesile aktarılarak yüzyıllar içinde oluşmuş, gelişmiş ve yayılmıştır. Bu sözlü ürünler sonradan derlenip yazıya geçirilmişlerdir. Manas destanını da, XIX. yüzyılda Prof. Radloff tarafından Karakırgızlar arasından derlenerek 1885'te yazıya geçirilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *