İzmir'in Taze Yüzü

Bu ülkede görülecek o kadar çok yer var ki, saymakla bitmez. Buraların hemen hepsi tarih ve kültür kokuyor, doğal güzelliği de cabası. Ama pek çoğu henüz yeterince ilgi görmemiş durumda. Bazıları için, iyi ki yeterince keşfedilmemiş diyorum, zira keşfettikçe yığınların kirlettiği yerler haline getiriyoruz. Ne yazık ki!..

İzmir'i hepiniz bilirsiniz, Türkiye'nin incisi İzmir'i... Türkiye'nin büyük kültür ve turizm kaynağı İzmir'imizin Çandarlı beldesiniyse bilmeyen çoktur. İşte henüz insan akınına uğramayan, yani yeterince bozup kirletemediğimiz yerlerden biridir Çandarlı. 

Bir körfez beldesi olan Çandarlı, son zamanlarda gündeme gelmeye başladı, bunun da sebebi liman projesi ve yapılan etkinlikler belki de. Umarım turizmiyle ve liman projesiyle yavaş yavaş dikkat çeken bu yöre, insan eliyle doğal ve tarihi dokusunu yitirmez. Az bilinen ama bilenlerce de çok sevilen bir yer Çandarlı. Zeytin ve incir ağaçlarıyla, bol oksijeniyle, temiz ve doğal sahilleriyle hala bakirliğini koruyan pek çok da yeri var Çandarlı'nın.

Merkezi daha kalabalık, hareketli ama ben bulunduğum yerden anlatmak istiyorum burayı size. Sitelere sahil boyunca uzanan yoldan gelip ulaştığım tepelerden... Arkamda koca koca taşlardan tepelerden oluşan bir duvar var. Bu taş duvarın her iki tarafı da iki ya da üç katlı evlerden kurulmuş bir kasaba görünümünde. Önümde deniz ve karşıda Aliağa, Foça... Tam mevsimi, beyaz ve sarı papatyalar, kırmızı gelincikler, ılık bir rüzgar ve mis gibi deniz kokusu, suya düşen yağmur taneleri... Sakin, huzurlu ve temiz...

Suyu soğuktur bu denizin, buz gibi hatta, yaz kış soğuk... Bir o kadar da tertemiz, el değmemiş, berrak bir su... Suya eşlik eden ılık bir rüzgar... Bakir kalmayı başardığından mı bilinmez samimi bir havası var buranın, sıcak bir iyi niyet elçisi gibi...

Balıkçılar, kuşlar, deniz, ağaç ve rüzgar... Doğa severlere önerdiğim bir yöre burası. Gidip görün, çadır kiralayıp konaklayın ya da sitelerdeki evlerden birini kiralayıp yazı burada geçirin. Akşamları merkeze inip eğer zamanına denk geldiyseniz Çandarlı Kalesi'nde bir konser izleyin, ya da gün içinde sahil boyundaki kafelerde çayınızı yudumlayın. Bir gününüzü ayırıp Bademli köyüne gidin, Dikli ilçesine uzanın, deniz kenarında oturup dondurma yiyin. Bol bol da fotoğraf çekin. Buralar, küçük, temiz ve henüz kirletilmemiş. Bol bol ciğerlerinize oksijen çekin, benden söylemesi...