23 Ocak 2016 Cumartesi

J. Joyce (1882-1941)


Empresyonizmin temsilcilerinden olan J. Joyce, öykücü, şair ve romancıdır. Modern edebiyatın önemli kalemlerindendir ama anlaşılması biraz zor kalemlerinden... Bilinçle bilinçaltını iç içe işleyen romanlar yazmış, bilinç akışı tekniğini kullanmıştır. İç konuşmalar, kesintiler, çağrışımlar, izlenimler yoluyla dış dünyayı algılar ve algılatır. Zaman ve uzay, varlık ve gerçeklik, duygu ve düşünce, iç dünyanın yansımaları olarak karşımıza çıkaran bir romancıdır. Romanın yapısını değiştirdiği gibi, dil kurallarını da kırmış bir yazardır.


James Joyce'ın ve modern edebiyatın baş yapıtı olarak kabul edilen Ulysses, 1919 sayfalık bir roman. Bu hacimli eser, bir tek günü anlatıyor sayfalar boyunca. Okunması zor, farklı bir dil ve anlatımı var. Roman, Dublin'de 1904'te yaşayan alt sınıftaki insanları ele almış, olaylarla birlikte kişilerin düşüncelerine, iç seslerine çokça yer vermiştir. Bir çok dile çevrilen Ulysses, üzerinde en çok düşünülen, tartışılan, araştırmalara konu olmuş bir eser. 

Şimdi itiraf ediyorum: Ben Ulysses'i bitiremedim ama hala çabalıyorum; o kadar ki, defalarca yeniden başladım en başarılı performansım 478'e kadar... İflah olmaz bir edebiyat aşığı olmama rağmen bu kitabı bitiremiyorum işte. Gerçi arka kapakta şöyle bir ifade var: "Herkesin bildiği, kimsenin bitiremediği klasik..." Bu içimi biraz ferahlatıyor doğrusu. Her neyse J. Joyce'un bu romanı için büyük edebiyatçıların bile "mutlu karabasanı" deniyor. Bütün bu zorluğuna rağmen Ulysses, modern çağın özgün romanları içinde başlarda yer alıyor hala. Madem ki başyapıt olmuş bir deneyin derim ya da benim gibi yapıp edebiyat tarihçilerinin kitap hakkında yazdığı makaleleri okuyun, en azından fikriniz olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *