4 Aralık 2015 Cuma

Aynalar


Gözgöze geldim kendimle, kırk parçaya böldüğüm aynada. Uzun zamandır ilk defa, ilk defa derinlerine baktım gözlerimin.  Kırık döküktü her şey...

- Yenilmeye hazır mısın? diye bir ses yükseldi içimden, yenilgiye hazırladın mı kendini?..

- Evet, hazırım, pes etmeyi de öğrendim ben.


Aynaya baktım da, sadece kendimi gördüm orada. Kendime gülümsedim sonra, saflığıma, salaklığıma, boşa akan yaşlara... Geçen yarım asra... Ardından çılgın bir kahkaha... Perde çekip yalancılara, kendime baktım.  Yediğim tüm kazıklara, eşin-dostun yedi ceddine, gelmişine, geçmişine...  Bir selam çaktım, saygılar (!)...

Aynalara baktım da, paramparça... Bir vişne çürüğü ruj aldım ki elime, of... Kırmızının kokusu, kan tadı var dudaklarımda... Her kırık parçaya bir harf yazdım,vişne çürüğü rujumun ucunu bastıra bastıra, 'adam asmaca'  oynadım aynada... Ama bu başka... Hem de aynada...

Oyun bitti. Aynalar kırk parça, ruhum şizofren dalgalarda... 

Biraz Can Baba, biraz Neyzen'im bugün. Sövesim var inceden inceden. Bir bakış daha attım şimdi gözlerime, en derininden. Saydım içimden, kaç parçaya bölünür ki bir ayna?!.. İpiyle kuyuya indirip de sonra yukarı çıkarmayanlara, dost görünüp sırtımdan vuranlara, hain pusulara, beni oyuncak sananlara, sırasıyla... Bir Can Baba üslubuyla... Biraz da Neyzen tarzında...

Oyun aynaya gömüldü, ayna şimdi bin parça... 

Döndüm yine kendime, bir ben dost bana, sadece. Sözüm şimdi herkese, bir de kendime... Parça parça ettiğim aynada her parçada bir de ben var, paramparça... Sonra patlayan bir kahkaha... Çılgın bir kan tadında...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *