Kraton
Mutfak masamın süsü bu saksı çiçeğinin adı kratonmuş, yeni öğrendim. Adını bilmeden de seviyordum ben onu. Yaprağına hayranım, muhteşem renkli ve ışıl ışıl... Evin her köşesini gezdi benim kraton, hiçbir yeri beğenmedi. En sonunda camın önündeki mutfak masasına kuruldu. O gün bugündür de capcanlı yaşıyor. Doğrudan güneş ışığını sevmediği içinmiş kaprisi, şimdiki yerinden memnun, bolca ışık alıyor ama biraz uzaktan. Sanırım mutfağın neminden de hoşlanıyor.
Yaprağı alacalı ve çizgili, kızıl, sarı ve yeşil bir arada. Işığın az geldiği günlerde yeşili fazlalaşıyor. Bu çiçeğimi yaprağının güzelliği kadar vefasından dolayı da çok seviyorum. Bazen ilgisiz kaldığında alttaki yaprakları sararıp dökülüyor ama üstten yeni yaprak vermeye devam ediyor. Tabi ihmal etmemekte yarar var. Yazın bolca sulamalı, kışın da toprağı kurudukça...
Oldukça narin bir bitki olmasına rağmen yerini sevdiğinde uzun ömürlü olabiliyor kratonlar. Aşırı sıcak ya da soğuk, doğal olarak bu muhteşem yapraklara zarar verecektir. Zaman zaman yaprağını yıkamak da hava almasına yardımcı olur; ayrıca ışıl ışıl bir güzellik sunar size. Üretmek istediğinizde de kökten ayırıp başka bir saksıya dikebilirsiniz ya da çelikten üretim yapabilirsiniz. Ben denedim, en kolayı kökten ayırmak. Bol ışık, düzenli su ve bol sevgi... Kratonların ihtiyacı bu kadar işte.
Uzun sözün kısası, türü ne olursa olsun, bitkiler ilgi ve sevgi ister. Tıpkı bizler gibi...
Uzun sözün kısası, türü ne olursa olsun, bitkiler ilgi ve sevgi ister. Tıpkı bizler gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...