İnanmayı seçiyorum hâlâ, tüm kavgalara inat, umut
etmeyi...
Yol bitti, iki adım ötesi boşluk; ama atılacak iki küçük adım
bile kalmışsa denemeye değer, umut, neden olmasın? Yeni sayfalar açmak hep birlikte, sararan
yapraklara inat, körlemesine bile olsa, bembeyaz sayfalara merhaba demek, yeniden
hayatı solumayı seçmek... Barışla kucaklaşmak, sevgiyle el ele...
Görmekle bakmak arasındaki fark değil mi aslında
yaşamak? Farkında olmak, hissetmek, elini uzatan bir çocuğu görmek, içindeki
müziği duymak, kardelenin cesaretine sahip olmak, ağız dolusu gülebilmek
hayata, sadece iki adımın kalmış olsa da, inandına yaşamak… Barışla kucaklaşmak, sevgiyle el ele...
Yazacak bir şeyi olmayan kalem neye yarar ya da okuyanı
olmayan bir kitap, konusu olmayan bir konuşma? Kalem umudu yazmalı, dil umut
şarkıları mırıldanmalı her daim. Onunla yürümeli insan, her şeye rağmen... Umuda yürümeli hiç bıkmadan. O
halde, tertemiz bir bulut geçerken gökyüzünden, pamuk kadar yumuşak, kar gibi
beyaz, hayal kurabilmektir aslında yaşamak. Çaresizliği, yitikliği, sevgisizliği
silerek bir düş çevirmeninin peşine takılmak... Barışla kucaklaşmak, sevgiyle el ele...
Sevmektir aslında son iki adımın habercisi; renkleri
sevmek, yeşili, maviyi, pembeyi doya doya sürebilmek ruhuna. Müziği hissetmek, sessizliğin sesinde bulmak huzuru, bir bebeği koklamak ya da göğsünde
okşadığın bir kedinin mırıltısında bulmak neşeyi... Barışla kucaklaşmak, sevgiyle el ele...
Küllerinden doğan Anka olabilmek, kırık dökük hecelerle de
olsa şarkılar yazabilmek, titreyerek otururken bir bankın ucunda, doğmayı
bekleyen hayaller kurmaktır yaşamak. Her adımda tökezledikçe düşen, düştükçe
güçlenerek ayağa kalkan ruhunu Anka’nın rüyasına katmak. Loş anlarda kararan
camları tüm çıplaklığıyla güneş sarısına boyamak ve kıyam gecesi yollarda
sevmek yeniden. Hayatı, umudu, kardeşliği... Barışla kucaklaşmak, sevgiyle el ele...
Aynalarda beyaz bir ışıltı, ayın görünmeyen yüzünde bir
bebeğin kahkahası, gözler yollarda... Ağır mavi bir karanlık yerine güneşin
kızıl parlaklığı ve gülebilmek yeniden yılgın anılara, boş yüreklere... Kahkahalar atabilmek yeniden birlikteliğe, sevgiye... Barışla kucaklaşmak, sevgiyle el ele...
İnanmayı, inanarak bu yolu bitirmeyi seçiyorum; yeniden
doğmayı, umudun doğurduğu umutsuzluklarda bile; zira her batan gün yenilere gebe... Barışla kucaklaşmak yeniden, sevgiyle el ele...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...