"O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini; çocuktur,onu eğitin yetiştirin.
O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;cahildir,ondan uzak durun.
O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini; uykudadır, onu uyandırın.
O ki, biliyor ama biliyor bildiğini; bilge kişidir, onu izleyin.
Fars atasözü
Bir gün siz de büyüyeceksiniz, siz de…
Var olmak kendini tanımayla başlar, ne olduğunu ya da ne
olmadığını bilmekle… Evrende yer kaplamak değildir var oluş. Olgunlaşmaktır
alınan her nefeste, fark yaratmaktır, farklı olabilmek, düşünebilmektir
aslında. Uyanmaktır gaflet uykularından. Ben kimim, niçin varım? diye sorgulamaktır,
önce kendini, öz benliğini ve sonra da hayatı…
Peki bizler, sürüden farklı mıyız, hayata fark katıyor muyuz
ki “ben oldum, büyüdüm” diyebilelim. Uyanmış mıyız gaflet uykularından, yoksa
öylesine yaşayıp gidiyor muyuz boş hevesler peşinde, ne olduğumuzu, kim
olduğumuzu bilemeden? Uyanmadan göçüp gidecek miyiz bu hayattan? Kendini
bilmek, belki de birileri her şeye sahipken dünya nimetleri adına, hiçbir şeye
sahip olmadan da her şeyi olabilmektir aslında.
Ne olduğunu bilmek, büyüdükçe küçülmektir belki de. Kibirden
arınmak, dolu başak gibi başını yere eğmek, “ben oldum” demeden. Zira
olgunlaşmaya taş koyan kibirdir. Kendini bilmek, sahip olduğun nitelikleri tanımakla
başlıyorsa, kimseye büyüklenmeden büyük olabilmektir olgulaşmak.
“İnsanın kendini
fethetmesi, zaferlerin en büyüğüdür” diyor Platon. Socrates ve öğrencisi Pluton'un
insanlığa "Kendini bil!" çağrısı, yüzyıllardır gerçerliliğini
korumakta, zira var oluşun anlamı bu yoldan geçiyor. Öz benliğini bilip kendini
tanı ve kontrol et ki, varlığın fark yaratsın! Zor bir yolculuk bu kabul, belki
son nefese kadar sürecek ‘ben kimim’ sorusuna yanıt arayış, en zoru kendini
tanımak aslında. Kendini tanıma, belki de hepimizin içinde var olan akla karayı
ayırt etme çabasıdır. İç dünyaya açılan penceredir biraz da. Boy aynası
tutmaktır öz benliğe.
Kendini bilmek öyle kolay iş değil arkadaş, uzun bir yol bu!
Varlığının farkına varacaksın önce, hissedeceksin evreni ve kendini, yaşadığın
sürece. Adım adım bulacaksın benliğini, tanımaya çalıştıkça kendini, evreni de
anlamaya başlayacaksın. Ne olduğunu, ne aradığını bilirsen eğer, aradığının
nerede olduğunu da bileceksin. Bulduklarının değerini fark ettiğinde, kendi
değerini de anlayacaksın. Sahip olduğun her şeyi varlığınla zenginleştirirsen,
sahip olduklarınla zenginleşeceksin.
Aradıklarını bulmak ve mutlu olmak için
bedel ödemeye hazır mısın? Göze aldın mı, kendini tanımayı, anlamayı, kim
olduğunu bilmeyi? Var olmak senin elinde değil ama var oluşa değer katmak senin
kudretin. Hazır mısın “Ben Kimim?” diye sormaya, kendini bulmaya hazır mısın? Bunları
yaparsan ne mi olacak? Kendini bilecek, tanıyacak ve uyanacaksın. Zenginleşecek
ruhun. İşte o zaman, tuttuğun ipin
ucunda bir yanda sen öte yanda mutluluk olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...