"Bir ülkenin önemi, onun ölmüş büyüklerinin sayısıyla orantılı değildir. Yaşayanları önemlidir. "
Bir Zweig romanı daha... Hayran okurlarından biri olarak büyük bir hevesle Clarissa'yı okudum ve tabi yine herkese öneriyorum. Ancak yazar öldükten sonra yayımcısı tarafından tamamlanıp yayımlandığı için bazı yerleri özellikle de sonu tanıdığım Zweig üslubundan biraz uzaktı.
1902-1930 yılları arasında yaşanan olayların bir panoraması bu roman, tabi Clarissa'nın hayatı, hayalleri, aşkı, çocukluktan anneliğe geçişi ve Birinci Dünya Savaşı'nın insan psikolojisi üzerindeki etkileri...
Küçük yaşta annesini yitiren Clarissa'nın çocukluğu oldukça tuhaf geçmiştir. Disiplinli ve katı bir asker babanın, subay bir ağabeyin ve tekdüze rapor edilen bir çocukluğun izleri onu boğarken, yaşamı kendi yolunu çizdikten sonra karmaşık ve düzensiz hale gelir. Aileden gelen katı disiplin gençliğin verdiği heyecanlarla sürekli çatışmaktadır.
Hayatı raporlardan ibaret yaşayan asker bir baba, Viyana yakınlarındaki manastır okulu, Avrupa'nın hayat felsefesi ve savaş... Bütün bunlar, roman boyunca Clarissa'nın benliğini oluşturan aynı zamanda da yok eden temel unsurlar.
Aklını duygularının önünde tutan Clarissa çocukluktan uzaklaştıkça yaşıtlarının heveslerinden, heyecanlarından uzak olduğunu fark eder. Yaşıtlarının erkek arkadaşları, flörtleri ona kendisinde bir gariplik olduğunu düşündürür zira o kimseye ilgi duymaz, kimse de ona... Zamanla kendisini tanımaya, baba otaritesinin onda yarattığı monotonluğu kırmaya başlar. Psikolojiye ilgi duyduğunu fark eden Clarissa, yaşlı bir psikiyatristin ilgisini çeker ve onun yanında çalışmaya başlar. O günden sonra pisikiyatır Dr. Silberstein Clarissa'nın hayatında önemli bir etki yaratmaya başlayacaktır. Ama onun hayatını asıl şekillendiren Leonard ve ondan doğan oğlu olacaktır.
Taslağı, yazarın ölümünden yaklaşık kırk yıl sonra ortaya çıkan Clarissa romanı, 1902'den Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasına ve sonrasına dair izlenimleri aktarır okuruna. Kitabın ne kadarı yazara ne kadarı onu tamamlayan yayımcıya ait bilmiyorum ama okunmaya değer bir Zweig romanı olduğunu söyleyebilirim.
Bu yazarla henüz tanışmadıysanız hemen bugün bir deneyin bence. En az yazdıkları kadar kendi yaşamı da keşfe değer ilginçlikte olan Zweig, kişisel kütüphanenizin saygın bir köşesinde bulunmayı hak ediyor. Roman dışında biyografileri de benim favorilerim arasında. Seçim sizin. Keyifli okumalar dilerim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...