19 Şubat 2016 Cuma

Egzistansiyalizm

Varoluşçuluk

Egzistansiyalizm ( Varoluşçuluk), Alman filozof Martin Heidegger'in ortaya attığı bir felsefe sistemidir. 2. Dünya Savaşı yıllarında Fransız düşünür ve romancısı Jean Paul Sartre'ın benimsemesi ve edebiyata uygulamasıyla da bütün dünyaya yayılmıştır. 


Her an değişen durumlar karşısında kararlar almak, seçimler yapmak zorunda kalan insanı konu edinir bu akım. Descartes'in "Düşünüyorum, öyleyse varım." görüşünden kaynaklanmıştır. Bir bunalım edebiyatıdır. Bu sisteme göre: " İnsan kendi değerini kendisi yaratır. İnsan önce var olur, sonra da kendi özünü kendisi meydana getirir. İnsan aslında sadece kendi olmak istediği gibi olur. Bu bakımdan da özgürdür, her işinden kendisi sorumludur."

Egzistansiyalizm akımına bağlı eserlerde tip ya da karakterler bulunmaz. Durumlar karşısında karar vermek zorunda kalan insanlar vardır. Eserlerde olay örgüsü her an değişen durumlara göre düzenlenerek okuyucu ya da seyircide merak uyandıracak biçimde düzenlenmiştir. Önceden belirli değer yargıları taşımayan insanların varlığı bir bunalım edebiyatını doğurmuştur.

Jean Paul Sartre ve Albert Camus ve diğer varoluşçulara göre insan, bilinçli bir varlıktır ve kendi oluşturduğu özünde seçimlerini de kendisi yapmıştır. Bu özelliğiyle doğadaki diğer her şeyden farklıdır, seçme özgürlüğüne sahiptir çünkü. Felsefi romanlardan olan, Albert Camus'nün Yabancı romanında varoluşçuluk düşüncesi ortaya konmuştur, romandaki Meursault, bu akımın ana karakteri gibidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *