21 Aralık 2015 Pazartesi

Sema


Vecde gelip kendinden geçme hali, madde aleminden kopup manevi aleme ulaşma ritüeli, kendini unutup yaratana kavuşma yolu...

Tam sema mukabelesi, Meydancı Dede'nin semahaneye girmesiyle başlar.  Yerdeki kırmızı şeyh postunu alır, sol omzuna koyar ve şeyhin odasına sema için izin almaya gider. Bu, namaz vaktinin bildirilmesinden hemen önce gerçekleşen ilk aşamasıdır semanın. Şeyh sema iznini verince de, namaz vakti ilan edilir, baş kesik, vücut eğik, ayakta niyaz ile hu çekilir. Bu da, vakt-i salanın ilanıdır.

Dervişlerin abdest alması, kıbleye dönerek diz üstü çökmeleri ve dua... Mevlana ruhuna ihlas ve fatiha... Ritüel böylece başlamış olur.


Ağır hareketlerle ve müziğin büyüleyici etkisiyle yapılır sema, nefisle savaşma ve gönül açma yoludur trans halinde dönmek... 

Dervişler duadan sonra, ters katlanmış ve koltuk altında taşıdıkları tennure adı verilen giysinin yakasını öpüp başlarından geçirirler, tersi yüz olmuştur artık. Bu, tam sema mukabelesinin başlangıcıdır. Tennurenin üstüne Deste Gül, kuşak eklenir. Geniş, uzun kollu Resim Hırkası omza alınır ve başa da Sikke takılır. Derviş hücrelerinde başlayan bu hazırlık, Meydancı Dede'nin ezandan sonra semaya davet etmesiyle birlikte semahaneye giriş de başlamış olur.

Semahanenin iç kapısında eller göğüste, baş eğiktir, niyaz vaziyeti alınır. Yerde duran kırmızı posta doğru gidilir, bu arada ortada olduğu farz edilen düz çizgiye değmeden ilerlenir, semahaneye sağ ayakla girilmesi de esastır. Dervişler kapıya yakın olan tarafta yerini alırken en kıdemli olan, şeyh postuna en yakın yerde durur. Semazenbaşı postun yanına ulaşınca şeyh gelir, postuna yaklaşır, namaz pozisyonu alır. Herkes artık hırkasının kollarını giyip ortaya yürür ve safını belirler. Tam sema mukabelesinin ilk aşamaları bunlar. 

Mevlana'nın oğlu Sultan Veled'in Devr-i Sema adı verilen ayini,  İlme'l-Yakîn, Ayne'-Yakin, Hakka'l_Yakîn olmak üzere üç bölümden oluşur.

Peşrevle birlikte semazenler hırkalarını düzeltip sağa doğru birbirlerine yaklaşırlar. Başta şeyh olmak üzere tüm semazenler zikir çekerek yürürler. Şeyh postun önüne gelerek baş keser, sonra diğerleri sırasıyla gelerek baş keser, ayak mühürler. Bu bir tür selamlaşmadır, Cemal Seyri diye bilinir ve üç tur sürer. Devrin bitimine doğru peşrev durur, küçük bir taksim geçilir, son dönüşte şeyh postuna geçer oturur. Semazenbaşı hariç, tüm semazenler omuzlarındaki hırkaları yere bırakırlar. Kollar göğüste çapraz, parmak uçları omuzları tutmuş vaziyette beklerler. Şeyh ve semazenler posta eğilip baş keserler. Sonra şeyh birkaç adım ilerler, niyaza durulur. Semazenbaşı şeyhin elini öper, şeyh de onun sikkesini öperek niyazlaşır. Bu hareket diğer semazenlerin tekrarıyla devam eder. Dervişler sırasıyla kollarını indirip yana bırakır, selamlaşma dört kez tekrarlanır. Dört selam boyunca dönme vaziyeti, bir el göğe bir el yere bakacak şekilde yapılır. 

Mukabele tamamlandıktan sonra, şeyh yani postnişin kapıya doğru yürür, ortada durup baş keser, selam verir. Diğerleri de bu selama icabet eder.. şeyh kapıya yakın bir kez daha selam verir, semahane kapısına gelince dönüp içeriye doğru başını eğer, dervişler de onunla niyaz eder. Şeyh çıktıktan sonra, dervişler de sırasıyla yürüyüp çıkarlar. Kapıda geriye dönerek baş keserler. Son olarak kırmızı post gelinir ve yerden alınarak öpülür, böylelikle ayin sona erer.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *