18 Kasım 2015 Çarşamba

Öner Yağcı / Kaptan


" Her şey daha iyi, daha doğru, daha güzel bir yaşam içindi."

Kaptan'dı adı diyor Öner Yağcı romanına başlarken. Kaptan diyordu ona herkes, adı Kaptan, soyadı Kaptan, takma adı Kaptan, kod adı Kaptan... Gemiyle, denizle hiç ilgisi olmayan mesleği de kaptanlık olmayan Kaptan'ın hikayesi bu.  Yarım yüzyıllık serüveni... Bir hesaplaşmanın hikayesi, bireyin kendiyle ve toplumla olan hesaplaşmasının çığlığı belki de...

Demokrat Parti iktidarı, ardından 27 Mayıs ihtilali, 12 Mart ve 12 Eylül... Toplumdaki bu çalkantıların içinde Kaptan'ın efsaneleşen mücadelesi işlenmiş romanda. Aydınlanma savaşı içinde, iktidar kavgaları, siyasi gelgitler, demokrasi molaları ve toplumsal arayışın tarihi çıkmazları... 

"Anam benim, bilirim evlat özlemi bağrında taştır senin
Bilirim anam, yavrunu gözetmek yaşamındır senin
Yaralı bir şahin gibi dönersin başucumda
Bilirim anam, bilirim ustası olduğunu
Yiğit doğurmanın, sabrın ve sır saklamanın
Bir de, bir de gizli ağlamanın..."

Roman boyunca Kaptan'ın ve toplumun kendini bulma çabası, edebiyatla, şiirle iç içe çıkıyor karşımıza. Bir çeşit günlük ve anı derlemesi gibi... Çocukluğu, gençliği, askerliği, elli yıllık yaşamı ayrı ayrı defterler halinde sunuluyor okura. Her birinde birey de toplum da irdeleniyor bu yaşanmışlıklarda. Yazdığı şiirler sarıyor bizi sayfa aralarında, Kaptanın gidişi, gidip gelmeyisi, annesi, sevdikleri, mücadelesi, hepsi şiirlerle ve anılarla sesleniyor okura. Bu hem bir roman hem de bir edebiyat derlemesi, bir anı defteri...

"İsimsiz mezar taşları dağlardan damarlara
...
Bakmaya can dayanılmaz bebeler
Ve onurları için elleri titremeyen delikanlılar
Doğunun ağrısı doğumun ağrısını çekiyor..."

Romanın dili yormuyor, okutuyor kendini. Yer yer kısa cümleler, yer yer alıntı sözler var. Pek çok yazar, eser ve düşünür ismi geçiyor bu sözlerin yanı sıra. Adeta okumaya, edebiyata devet var romanda. Sıcak, samimi bir üslup ve tanıdık bildik olaylar bir çırpıda okutuyor kitabı. Jack London'dan Reşat Nuri'ye; Çehov'dan Schiller'e; Namık Kemal'den Tevfik Fikret'e, Mustafa Kemal'e, Aziz Nesin'e; Kant'a ve daha nicelerine... Pek çok sese, pek çok nefese kulak veriyorsunuz Kaptan'ın serüveninde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *