4 Ekim 2015 Pazar

Seçimlerimiz


Her şey zihnimizde… Sahip olduğumuz kadarıyla tabi! Zihin ve algılama gücü ne kadar verildiyse artık!.. Yoksa yaşadığımız her şey, a'dan z'ye kader mi? 

Yıllarca kader deyip geçmedik mi başımıza her gelene? Nedir şu yaşananlar, nedir yazgı denilen? Ne kadarı kader ne kadarı seçimlerimizin sonucu? Önümüzde seçeceğimiz yollar varsa, yanlış yolu seçmek de kader midir ki ya da seçenekler zaten yok muydu?

Bize verilen aileyi, ülkeyi, fiziksel özellikleri biz seçmedik tamam ama ya bizim seçtiklerimiz? Uğruna emek harcadıklarımız, gereksiz uğraşlarımız ya da gerekli mücadelemiz, hayatımızı karartan ya da anlam katan seçimlerimiz… Eş, iş ve arkadaşlarımız… Kader deyip geçtiklerimiz… Nereye kadarı gerçekten kontrolümüzün dışında gerçekleşti? 

İçine doğduğumuz aileyi seçemeyiz ama reşit olduktan sonra kuracağımız aileyi seçmek elimizdeyse, hüsranı kadere bağlamamak gerek değil mi? Belki şanssızlık diyebiliriz bazı şeylere. Zira evlilik düpedüz bir kumardır. Hani mantar toplayıp da afiyetle yiyenler var ya, hepsi mantardan anladığını iddia ederek yemiştir, hem de severek ama zehirli olduğu yendikten sonra anlaşılıyor ne yazık ki! İşte yuva kurmak da böyle bir şey, kimse mutsuz olmak için evlenmez ama evlendikten sonra anlar, doğru mantarı seçemediğini.

Ölüme gelince... Onun kontrolü kimsenin elinde değil tabi. Bize biçilen ömür belli, tek nefes bile artırma şansımız yok, kaderin bir parçası ama huzur içinde yatağında ölmek de var, damara zerk edilen sıvıyla fazla dozdan gitmek de… O halde ölüm şeklini seçme şansımız var mı diye düşünmeden edemiyorum doğrusu.

Her şey seçimimize bağlı değil tabi ama bazı şeyleri biz seçtik körü körüne. O halde asıl sorun zihnimizde. Temel taşları oturturken kim uyuşturdu o zihni ki, ömür boyu yaşanacak pişmanlıklara imzalar attık çeşitli şekillerde.

Herhalde yaratan yazgıyı belirlerken ana yolun etrafına seçmemiz için ara yollar da koymuştur değil mi? Yoksa bir şeyler için mücadele etmenin ne anlamı kalırdı ki! Belki yoksul bir aileye evlat olmak kaderdir de, hayatı boyunca yoksul ve yoksun kalmak kader olmasa gerek. Şanssız doğmak kaderse bile biraz olsun onu zorlamamak kolaycılık değil mi? Tamam kabul, bazı insanların kucağına düşer her şey, hem de kılını kıpırdatmadan ama bize de tırmalamak düşmüş ne yapalım! Kader deyip yan gelip yatalım mı?

2 yorum:

  1. Ben sadece yanlış seçilmiş kişiden dolayı bir evliliğin yanlış gittiğini düşünmüyorum. Ortada yanlış bir şeyler varsa bence biraz ondan biraz da bizden. Mükemmel insan yoktur ama; emek verilirse mükemmel bir birliktelik yaşanabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler...
      Arkadaşım, ne yazık ki, her zaman biraz ondan biraz bundan olmuyor. Bazen ne yaparsan yap, seçimin yanlışsa bedelini de ağır ödüyorsun ne yazık ki!

      Sil

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *