Konuşmak
“Konuşmak, insanın aklını kullanma sanatıdır.” Platon
Konuşmak, bir şekilde iletişim kurmak, paylaşmak duyguları,
düşünceleri anlatabilmek ve anlayabilmek söylenenleri… Hepimizin doğal ihtiyaçları bunlar. Sevgi diliyle
olursa, saygı çerçevesindeyse, huzur veriyorsa, konuşmak ve dinlemek
muhteşemdir. Neşe katar, umut verir, ilham olur hayata. Konuşabilmek güzeldir, bazen de sessizce anlatabilmek...Bir dokunuşla, bir tebessümle ya da bir bakışla...
Kimi zaman da, sözler, itici ve tehlikelidir. Ya savaşırsınız onlarla ya da kaçarsınız, dinlemezsiniz,
duymak istemezsiniz, algılayamazsınız o acıtan dili. O halde, susmak gerek bazen, dikenliyse sözler, kavgaya dönüşmeden...
Sözlü iletişimde seçilen sözcükler, ses tonuyla bütünleşen
ifadeler, ne kadar önemli değil mi? Hepimiz biliriz de aldırış etmeyiz pek.
Söyleniş biçiminin anlamı kadar değer taşıdığını görmezden geliriz. O halde,
sözcükler kadar, söyleniş şeklidir de, onu sanat yapan. Bazen ‘canım’ demek
isterken, ‘canın çıksın’ deriz adeta. Sihirlidir sanki bazı sözler, yürek
okşar, sevindirir, umut aşılar. Bazı sözler de zehirlidir, acıtır, yakar,
öldürür. Olacak işi olmaz eder. “Söz var iş bitirir; söz var baş yitirir.” diyor
ya atalar, tam da o cinsten. Öyle sözler var ki, cinayet işletir; öyle sözler
var ki, kendinden geçirir…
Bir de beden diliyle yapılan sözsüz iletişim var ki, en az
farkında olduğumuz o belki de. Bir gülümsemenin
insana neler hissettireceğini söylemeye gerek var mı? Öfke, şüphe, hayal
kırıklığı, sevgi, bağlılık ya da yalan… Konuşmadan yaptığımız bir sanat, beden
dili… Farkına varmadan çoğu zaman duygularımızı sözsüz iletiriz karşımızdakine.
Zor olansa, bunu okumaktır. Şunu da unutmayalım, iletişim yokluğu kötü bir
iletişim kadar yıkıcıdır. Ama bilmeliyiz ki, biz konuşmasak da bedenimiz
konuşur. Sadece dokunarak bile, sen benim için değerlisin, mesajı verebiliriz
karşımızdakine. Gözlerinin içine bakıp, ‘şu anda dikkatim sende, seni dikkatle
dinliyorum’ algısını yaratabiliriz ya da başka taraflara bakarak ‘ çok da
umrumda değilsin’ mesajı verebiliriz farkına bile varmadan. Göz temasından
kaçınan kişilerin söylediklerinden şüphe de ederiz üstelik.( Tabi deneyimli bir
yalancı ise, inatla gözlerinizin içine bakar, kandırmak da ayrı bir sanatmış.) Zordur iletişim vesselam, yoksa bunca kavga, bunca ayrılık niye
olsun?!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...