27 Temmuz 2015 Pazartesi

Konuşmak / Deneme

Konuşmak

“Konuşmak, insanın aklını kullanma sanatıdır.” Platon


Konuşmak, bir şekilde iletişim kurmak, paylaşmak duyguları, düşünceleri anlatabilmek ve anlayabilmek söylenenleri… Hepimizin doğal ihtiyaçları bunlar. Sevgi diliyle olursa, saygı çerçevesindeyse, huzur veriyorsa, konuşmak ve dinlemek muhteşemdir. Neşe katar, umut verir, ilham olur hayata. Konuşabilmek güzeldir, bazen de sessizce anlatabilmek...Bir dokunuşla, bir tebessümle ya da bir bakışla... 

Kimi zaman da, sözler, itici ve tehlikelidir. Ya savaşırsınız onlarla ya da kaçarsınız, dinlemezsiniz, duymak istemezsiniz, algılayamazsınız o acıtan dili. O halde, susmak gerek bazen, dikenliyse sözler, kavgaya dönüşmeden...


Sözlü iletişimde seçilen sözcükler, ses tonuyla bütünleşen ifadeler, ne kadar önemli değil mi? Hepimiz biliriz de aldırış etmeyiz pek. Söyleniş biçiminin anlamı kadar değer taşıdığını görmezden geliriz. O halde, sözcükler kadar, söyleniş şeklidir de, onu sanat yapan. Bazen ‘canım’ demek isterken, ‘canın çıksın’ deriz adeta. Sihirlidir sanki bazı sözler, yürek okşar, sevindirir, umut aşılar. Bazı sözler de zehirlidir, acıtır, yakar, öldürür. Olacak işi olmaz eder. “Söz var iş bitirir; söz var baş yitirir.” diyor ya atalar, tam da o cinsten. Öyle sözler var ki, cinayet işletir; öyle sözler var ki, kendinden geçirir…

Bir de beden diliyle yapılan sözsüz iletişim var ki, en az farkında olduğumuz o belki de.  Bir gülümsemenin insana neler hissettireceğini söylemeye gerek var mı? Öfke, şüphe, hayal kırıklığı, sevgi, bağlılık ya da yalan… Konuşmadan yaptığımız bir sanat, beden dili… Farkına varmadan çoğu zaman duygularımızı sözsüz iletiriz karşımızdakine. Zor olansa, bunu okumaktır. Şunu da unutmayalım, iletişim yokluğu kötü bir iletişim kadar yıkıcıdır. Ama bilmeliyiz ki, biz konuşmasak da bedenimiz konuşur. Sadece dokunarak bile, sen benim için değerlisin, mesajı verebiliriz karşımızdakine. Gözlerinin içine bakıp, ‘şu anda dikkatim sende, seni dikkatle dinliyorum’ algısını yaratabiliriz ya da başka taraflara bakarak ‘ çok da umrumda değilsin’ mesajı verebiliriz farkına bile varmadan. Göz temasından kaçınan kişilerin söylediklerinden şüphe de ederiz üstelik.( Tabi deneyimli bir yalancı ise, inatla gözlerinizin içine bakar, kandırmak da ayrı bir sanatmış.) Zordur iletişim vesselam, yoksa bunca kavga, bunca ayrılık niye olsun?!..

Sevdiklerinizle sevgi diliyle konuşun, tırmalamadan eleştirin, emretmeyin rica edin! Zira “tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *