Hayvan Çiftliği
Masalsı bir anlatımla yazılan bu roman, Dünya edebiyatı
yergi türünün baş yapıtlarındandır. İğneleyici üslubuyla tanınan yazar,
politika ve yönetimle ilgili görüşlerini, hayvanlar üzerinden anlatmıştır. Bir
kara mizahtır aslında bu masalsı anlatım. Politikanın ve iktidar hırsının
insanları ne hale getirdiğini, simgeleştirdiği hayvanlarla önümüze serer. Seçilen
hayvanlar da oldukça anlamlıdır romanda. İnce bir zeka ve eleştiri fışkırıyor
eserden. Çağdaş klasik romanlar arasına girmiş bir eser bu.
Bir çiftlikte geçiyor olaylar, insanların yönettiği bu çiftlikte aç ve mutsuz hayvanlar yaşıyor… Alegorik unsurlarla işlenmiş bir roman bu, hayvanlar karakterize edilmiş. İnsansı özellikleri var, kimi akıllı, kimi düzenbaz, kimi fırsatçı, kimi zorba...
Çiftlikte yaşayan hayvanlar, isyanın eşiğinde, çiftlik sahibi ise, borç batağında bir alkolik. Hayvanlara kötü davrandığı yetmiyormuş gibi, sık sık onları aç da bırakır. Artık canına tak eden çiftlik sakinleri, yaşlı ve bilge bir domuzun önderliğinde ayaklanma çıkarmayı planlarlar. Fakat lider domuz ölünce , başsız kalırlar ve plan suya düşer. Gün gelip yine aç bırakıldıklarında, artık dayanamayıp ayaklanırlar.
Çiftlikte yaşayan hayvanlar, isyanın eşiğinde, çiftlik sahibi ise, borç batağında bir alkolik. Hayvanlara kötü davrandığı yetmiyormuş gibi, sık sık onları aç da bırakır. Artık canına tak eden çiftlik sakinleri, yaşlı ve bilge bir domuzun önderliğinde ayaklanma çıkarmayı planlarlar. Fakat lider domuz ölünce , başsız kalırlar ve plan suya düşer. Gün gelip yine aç bırakıldıklarında, artık dayanamayıp ayaklanırlar.
Bundan sonrası, hep yaşanan, çok bilinen bir hikaye: İktidar hırsı, koltuk sevdası, polis köpekleriyle yaratılan korku, sindirme
politikaları, yalan, ihtişam düşkünlüğü ve keyfi uygulamalar, sömürü düzeni ve
mutsuz bir topluluk… İktidara göre değişen kurallar... Kısacası, koltuk sevdasının ve iktidar hırsının getirdiği
kötü yönetim… Asırlardır yaşadığımız kısır döngü yani…
Dünya üzerindeki
despotları yaratan hırsı, oldukça başarılı işlemiş George Orwell. Bir devrimin
trajedisidir Hayvan Çiftliği. Sistem ne olursa olsun, hırsın ve iktidarın
yarattığı yıkımları ve entrikaları anlatır. Bu öyle yakıcı bir hırstır ki, mutlu
bir yaşam düzeni hevesiyle devrim yapan hayvanları da giderek
insanlaştırmıştır. İnsanda bu açlık, doyumsuzluk, ezme, yok etme, korku
egemenliği kurma hevesi olduğu sürece, hangi sistem gelirse gelsin, sonuç hep
aynı demek ki!..
Yazarın alegorik politik romanı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört de,
mutlaka okunması gereken bir roman bence.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...