Desiderius Erasmus
15. yüzyılın ikinci yarısından sonra yaşayan bir hümanisttir
Erasmus. Eserlerini Latince yazdığı için, soylular tarafından okunmuş, çağında
halka ulaşamamıştır. Çevresinde krallar ve soylular olan Erasmus,bir düşünür olduğu kadar, bilim adamı, din adamı ve klasik
edebiyat araştırmacısıdır da.
Ona göre “gerçek bilgelik, deliliktir ya da kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir.”
Papayı, kiliseyi,
soyluları, kralı, din adamlarını, edebiyatçıları, tüccarları, kısacası herkesi
eleştirip inceden alaya alan Desiderius Erasmus’un yazıları çok sevilmiş, tüm
iğneli sözlerine rağmen Papa bile onu okurken tebessüm etmiş, kızamamıştır. Çünkü güçlü bir
yergi yeteneğine ve usta bir kaleme sahiptir Erasmus.
“Deliler, delice konuşur; yani akıllarından geçeni
söylerler.. delinin ne düşündüğünü yüzünden anlarsınız. Akıllı bayların ise,
iki dili vardır; biri doğruyu söyler, öteki, geçer akçe neyse onu söyler. Karayı
ak gösterenler, solukları bir yandırıp bir donduranlar hep bu akıllı baylardır.
Bunların dilleriyle yürekleri arasında bağ yoktur.”
Sıra dışı bir aydın olan Erasmus'un 'Deliliğe Övgü' kitabı bir
baş yapıt niteliğindedir. Hiciv ve ironi yüklü bu eser, delilikle akıllı olma
durumlarını karşılaştırırken yaptığı çıkarımlarla çağının değer yargılarını
sorgular.
“Mutluluğun esası, insanın ne olduğunu kabul etmesidir.
Ancak o vakit insan kendini sever. Kendini tümden sevene ise deli deriz. Ama
kendini sevmeyen de başkalarını sevemez. Dozunu bilmek gerek...”
Mutluluğun önündeki engel nedir, yoksa akıl mı mutluluğa set
çeken?
Rönesans’a yön veren, hümanizmin babası sayılan düşünce adamı Erasmus, Deliliğe Övgü kitabını bir yolculuk sırasında tasarlamış ve İtalya’dan
İngiltere’ye vardığında dostu Thomas More’un evinde yazıya geçirmiştir. Belki de, döneminde
böyle bir kitabı yazacak kadar çılgındır o. Yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşan
bu kitabı dostuna adamıştır ve tüm kitap boyunca deliliği delice över Erasmus. Bunu
yaparken aslında, bağnazlığı, çıkarcılığı, iki yüzlülüğü yermektedir. Bazen güldürür, çokça da düşündürür Deliliğe Övgü kitabı. Eser çağları aşıp gelmiş, bugün bile,
bağnazlığa karşı geçerliğini , ince zekasını korumaktadır. Aykırı bir din adamının kaleminden
dökülmüş, şakacı ve ironik bu eser, Ortaçağ skolastik yapısına bir başkaldırıdır aslında.
Hayatı boyunca, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bir gezgin gibi yaşayan düşünürün en önemli eseridir Deliliğe Övgü. Bağnazlığa karşı yazılmış en önemli yapıttır aynı zamanda da.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...