Darmadağınık bir masa, etrafa kağıtlar saçılmış, yerlerde
avuç dolusu anı ve bir kırık ayna… Boş bir yatak, çarşafsız, yastıksız … Yerde
fırça saçlı bir kız yatıyor, kalbini söküp almış, avuçlarında tutuyor sımsıkı.
Ve bir kedi yalanmakta mırıl mırıl, umarsız…
Ölüm her yerde, şeytansı bir sinsilik kokuyor odalar. Boş
bardaklar, kirli çatallar ve acıyı yüklenmiş bir valiz, gitmeye hazır…
Cellatsız, ecelsiz ölüm, suçu muamma olan meftanın yanında. Cinnet sancısı
sarmış koridoru, sızım sızım…
Dışarıda yağmur kokusu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...