Deniz Küstü
“ Kahvenin
kabaca yontulmuş kapısı sert bir tekmeyle ardına kadar açıldı, içeriye, elinde
bir toplu tabanca tutan Zeynel’den önce, tozla toprakla birlikte, dışarıda
denizi kudurtan lodos girdi. Zeynel önce kapıda bir an ikirciklendi, sonra
ağır, temkinli, eşikte durup yolu kesti, tabancasını İhsan’a doğru çevirdi, üst
üste ateş etmeye başladı. Kahvedekiler bir an öylece donup kaldılar.”
Betimleme ustası Yaşar Kemal, şiirsel anlatımını ve sürprizli imgelerini,
bütün romanlarında kullanmış, hem Dünya edebiyatının hem de Türk edebiyatının
önde gelen isimlerinden olmuştur . Eserlerinde geniş bir Anadolu coğrafyasını
işleyen yazar, Deniz Küstü’de doğa olarak İstanbul’u seçer. Bu kente göç
yoluyla gelen karakterleri anlatırken, İstanbul’un insanıyla ve coğrafyasıyla
nasıl yozlaştırıldığını gözler önüne serer. Beraberinde kültürünü ve
hayallerini İstanbul’a taşıyan roman karakterlerini zengin bir dille anlatırken
açgözlülük, nefret ve aşk temalarını iç içe işler.
“
Birini bekledi Selim balıkçı.”
“ Kimdi
o?”
“ Kırk
yıl birisini bekledi.”
“ Her
şeyi onun için yaptı.”
“
Gelmedi.”
“ Kırk
yıl, her gün, gözleyi gözleyi gözleri dört oldu da, o gelmedi.”
“ O
gelmeyince de…”
Büyük kalem Yaşar Kemal’in az bilinen güzel
bir eseri Deniz Küstü. Dinamik ve güçlü sahneler var romanda. Kişiler sıcak ve
bizden birileri… Geniş bir kadro ve her biri ayrı ayrı titizlikle işlenmiş
ruhsal tasvirler… Dili doğal ve çokça
sokak ağzı. Bir kentin dokusu, insanıyla, deniziyle, yozlaşmışlığıyla… Yaşar Kemal’in insanı ve doğayı masal tadında
anlattığı romanı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...