9 Nisan 2016 Cumartesi

Objektifim

 Doğa her şeyiyle muhteşem, tabi insanı saymazsak! Dünle yarın ararsındaki tek gerçek bugün. Bugünü anlamlı kılansa hala yaşanmaya değer bir doğaya sahip olmak. Dünyamız oksijensiz kalmadan bol bol seyreyleyin bu güzellikleri. Çiçek böcek demeden keyfini çıkarın!

Bazen Tanrı'ma sitem etmiyor da değilim. Niye mi? Kainat bu kadar güzelken, her şekilde muhteşemken, insan denen varlığı gönderdi diye. Haşa, insanın da hakikaten insan olanı var tabi, sayı ne kadar az olsa da...


Kuru bir dal bile, dikkatle ve sevgiyle bakan bir göz için ne kadar çok güzellik barındırır bünyesinde. Toprak mesela, kuru ve mat ama ne kadar da bereketli aslında. Doğada baktığım her şey güzel görünüyor gözüme, rengarenk çiçekler, hele ki tam mevsimi, laleler. kelebekler, mis gibi kokan leylak, hanımeli... Saymakla biter mi? İlle de sevda gerekse insana, işte en büyük sevda...



Bir papatyayı okşamanın, bir gülü koklamanın, kır çiçekleriyle süslenmiş akşam sofrasının tadı hangi sohbette, hangi dostta bulunur? Karşılıksız sevgi veren doğayı hangi sevdayla kıyaslayabiliriz? Her dostta biraz yalan, her sevdada biraz vefasızlık yok mu? Oysa hangimiz doğanın yalanını gördük, ihanetini ya da öteki yüzünü?... Sevmemek mümkün mü bu kadar vefalı gerçek dostu?










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *