Semaver / Sait Faik Abasıyanık

Sait Faik Abasıyanık, öykü ve romanlarını gerçekçi gözlemlere dayandırır. Sıradan ve dar gelirli insanları işlediği eserlerinde olgular da sıradandır. Ama bu her yerde karşımıza çıkabilecek basit insan ve olguları nakış gibi işler sevgiyle. Kesitleri yani olayın parçalarını anlatır daha çok, bu nedenle durum öykücülüğünün öncüleri arasındadır. İnsana, hayata ve doğaya sevgiyle yaklaşır yazar. 

Semaver, Sait Faik Abasıyanık'ın sade bir dil ve anlatımla kaleme aldığı durum öykülerindendir. Eserde,  fabrika işçisi Ali ve annesinin birlikte yaşadıkları huzurlu ve mutlu günler anlatılır. Geleneksel semaver de bu mutlulukla özdeşleşmiş bir simgedir öyküde. 

Ali'nin hayat karşısındaki duruşu, benlik kazanma çabası, olaylara ve annesine yaklaşım tarzı, hikayenin ana unsurlarıdır. Dışarıdaki yaşam ve evin içi karşılaştırılır öyküde: Mekanik ve sevgisiz, soğuk bir dış dünya, buna karşılık sıcacık, samimi ve sevgi dolu bir ev hayatı...

Ali güçlü bir kişiliğe sahip, zorluklar karşısında yılmayan bir karakter, çalışkan olduğu kadar yeni koşullara uyum sağlama becerisine de sahip. Hayattan çok büyük beklentileri olmadığı için de küçük şeylerden mutlu olabilen bir insan. Annesi ona her şeyden önce, mutlu olmayı öğretmiş ve tabi sevgiyi... 

Annesinin ölümünden sonra, semaverin evdeki varlığı da sona erer, hayatın her koşulda devam edeceğini kabullenmiş olan Ali, umutlarını asla yitirmez. Semaverle sönen umutlar, sahlep güğümüyle yeniden canlanır, yazarın deyimiyle.

Öyküde hakim anlatıcı egemendir, yani anlatıcı hem olanları hem de karakterlerin iç dünyasını bilir. 

Son dönem Türk edebiyatında, biçim ve öz yeniliğiyle çığır açmış bir öykücüdür Sait Faik. Olay ve tezi esas almayan anlatım tarzı oldukça etki yaratmıştır edebiyatımızda. Bu, öyküde o zamana kadar görülmeyen bir tekniktir ve olay öykücülüğünün önüne geçmiştir. Bir olayın içindeki durumları titizlikle seçen yazar, durumların yarattığı yaşam parçalarını ele alır. Ayrıca, gözlemi güçlü olan yazar, bununla da yetinmeyip anlatımını hayal, duygu ve dileklerle zenginleştirmiştir. 

Dili yapmacıklıktan, sanat kaygısından uzak olan Sait Faik Abasıyanık'ın seçtiği insanlar sokakta her an karşımıza çıkabilecek tipler olduğu için, konuşmalar da buna uygundur. Karakterleri sosyal seviyelerine göre konuşturduğundan yer yer argoyla da karşılaşırız.