Kuantum Düşünce Modeli

Kuantum düşünce tekniğini duymuşsunuzdur ama öyle moda olduğu üzere "iste, olsun" değil tabi. İlk şart istemekse ikinci şart istediğini oldurmak için çabalamaktır. Kısacası, her sorunun çözümü için istemek yetmiyor ya da olumlamalar yapmak... Olumlama yaptığımız düşünce modelini hayata geçirecek eylemler de gerekiyor. Her şey bir enerjiyse, bedenimiz de enerji deposudur değil mi? Bu depoda bilinç kadar bilinç altı da güçlü bir yönlendirici bizler için. Hatta bazen en çok bilinç altı idare eder davranışlarımızı. O halde, olumlu düşünmeyi basite indirip çocuk oyunu gibi algılamaya, boş hayallere dalmaya gerek yok. Olumlama yapabilmek için doğru bilinç düzeyine erişmeliyiz önce. Bu da sorumluluk almayı gerektiriyor. Yaşadıklarımız çekirdek inanç sistemimizin ürünü olabilir mi, ne kadarını biz hayatımıza çağırdık sorunlarımızın, ne kadarı bilinç altındaki korkulardan, kayıplardan doğdu, bunlar düşünmeye hazır mıyız?  Kendinizi yeniden kodlamaya, değişime açık mısınız?

 O halde, varlığımızdaki karanlık noktaları, gölgeleri, inkar ettiğimiz gerçekliğimizi görmeyi deneyelim, bunu başardıktan sonra olumlu değişimlere ulaşmak daha kolay olacaktır. Bilinç altındaki köklü inançlarımızı, korkularımızı değiştirmeden yaşamımızı değiştiremeyiz ne yazık ki... 

Kuantum kodlama ve olumlamalara dair pek çok bilgi kaynağına ulaşabiliriz. Bunlar içinde R. Şanal'ın kitapları kolay okunan cinsten olduğu için bana yakın geliyor. Örneğin" Kuantum Kodlama" bir cep kitabı, her yerde rahatça okuyabilirsiniz, sade ve anlaşılır. Kodlama metodları bölüm bölüm verilmiş, ben en çok "Dürüst Değilsen Ne Yapsan Boşuna" başlıklı bölümü sevdim. 

"Ne yaparsanız yapın, dürüst değilseniz, temiz bir kalbiniz yoksa, sonuç alamazsınız. Bu evrensel bir yasadır. Saf bir niyetle yola çıkmadığınızda, yarı yolda kalırsınız. Oysa temiz bir niyetle hareket ettiğinizde, her kazanımınız bir sonraki için alt yapı oluşturacaktır. O zaman Tanrı emeğinizi asla zayi etmez."

Okuyun, olumlamaları deneyin ya da denemeyin, siz bilirsiniz tabi ama okumaktan korkmayın! Şirin bir kitap, kodlama cümleleri de keyifli, güzelce de motive ediyor, daha ne... Okuyun işte!

Kitabın sonunda sorular bölümü var. Bu bölümde benim en sevdiğim ve kendime yakın  bulduğum, "bu duygu kime ait, size mi yoksa içinizdeki çocuğa mı? "sorusu oldu, zira  kendime hep sorduğum bir şey bu. Cevabım da genellikle "içimdeki çocuk" oluyor, iyi mi kötü mü bilmem. Zaten soruları hep sevmişimdir ben, kendime sorarım en çok da, bazen de başkalarına... O nedenle kitabın bu bölümünde çok eğlendim. "Sorular, birer şifre çözücüdür." diyor R. Şanal. Benim için de yaşamın en büyük eğlencesi. Zira hayat bilmece bulmaca çözmek gibi bir şey, yani soru ve cevap döngüsü var hep.

Kuantum Kodlama kitabının ilk sorusu "Ben kimim? Herkesin kendine sorması gereken temel soru...

Okumak, araştırmak hem keyifli hem de ufkumuzu açıyor ama yazılan her şeyi uygulamak da imkansız. O halde araştırıp öğrenin, okuyun, deneyin ama en sonunda kendi düşünce modelinizi siz geliştirin. Ben böyle yapıyorum, size de öneririm.

Sevgiyle...