"Çevremdeki hiçbir şeyi fark etmeden ve bir saat bile ara vermeden, neredeyse soluk almadan yazdım. İçimdeki farklı kişiyi hissettim. Artık mutsuz değildim. Kendimi hayal kırıklığına uğramış ya da susturulmuş hissetmiyordum. Özgürdüm, düşünebiliyor, yaşayabiliyor, yaratabiliyordum... Kendimi rahatlamış, huzur içinde hissediyor, kendim olabiliyordum... Dans etmenin zevkini tadamıyorsam da, yaratmanın coşkusunu biliyordum." Christy Brown
Ülkemizde Sol Ayağım'la tanındı Christy Brown, muhteşem bir otobiyografi. Bir başarı hikayesi onun yaşamı; umut veren, motive eden, yılmamayı öğreten bir yaşam... Çocukluğundan itibaren tümüyle özel, bir o kadar da zorlu bir yaşam...
Doğuştan felçlidir Christy Brown, konuşamaz, yürüyemez, tek başına yemek yiyemez... Ama o hayata tutunur. Yazmaya ve resim yapmaya başlar, kadere inat... Nasıl mı? Sadece sol ayağını ve yüreğini kullanarak... Tanrı'nın insana en büyük lutfudur bir yüreğe sahip olmak, işte Brown o yürek sayesinde bugün örnek teşkil eden bir insan, bir ressam ve yazar...
Kendi kendine okumayı, resim yapmayı ve daktilo yazmayı öğrenmiş. Biz iki ayak iki kol ve bir beyinle yapamadığımız her şeye sızlanıp sahip olduğumuz her şeyin üstüne çıkıp tepinirken o, ayağını kullanarak mucizeler yaratıyor. Bugün edebiyat dünyasının saygın bir ismiyse Christy Brown, onun engellere meydan okumasındandır. Zira yaşam öyküsünü yazmak için bile insan üstü bir çaba göstermesi gerekmektedir. İşte bu yüzden özel ve farklıdır Brown.
Bazılarımız hayallerimze bir türlü ulaşamaz ve bunu birtakım bahanelere sığınıp kadere yüklerken o, kaderiyle barışmış ve hayata başka bir kapıdan yeniden girmeyi denemiştir. Engellerini azimle aşıp kendini özgürleştirmeyi başarabilmiştir. İşte gerçek başarı bu...
Mutsuz ve talihsiz yaşamını bir başarı öyküsüne dönüştürmüş Brown. Aleyhindeki her şeyi bir kenara itip aradığı her neyse ona zorlu bir yoldan geçerek de olsa ulaşmıştır. 49 yıllık kısacık yaşamı gerçek bir savaş hikayesidir aslında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...