18 Ocak 2016 Pazartesi

Kaza Süsü / Sunay Akın


İlk basımı 1996'da yapılan Kaza Süsü, Sunay Akın'ın üç bölümden oluşan şiir kitabı. Kayıp Dalga, Şiiriçi Hatları, Generalim adıyla bölümlenen kitapta 20 şiir bir araya getirilmiş.

Kayıp Dalga : Kedi Kırıkları, Kayıp Dalga, Sözgelimi, Kağıt Gemi, Kırık Kibrit, Tik..Tak.., Trapezci, Ayrılık Şiiri, Şemsiye, Kaza Süsü şiirlerinden,

Şiiriçi Hatları Vapuru : İstanbul, Martı, Galata Köprüsü, Tutuşan Perde, Şiiriçi Hatları Vapuru şiirlerinden,

Generalim : Devrim, Rüzgar, Generalim, Beyaz Adam, Ama Ölüm.. şiirlerinden oluşmakta.


Sunay Akın'ın şiirlerinde biraz Orhan Veli, biraz Cemal Süreya vardır. Bunun yanı sıra özgün, sade lirizmi, kısa şiirlerle uzun anlamlar yüklemesi, yer yer şakacı ifadeleri, onu rahat okunur, sevimli bir şair yapmıştır.

"Kutsal kitaplarda
aramam boşuna 
bir işaret
bilirim ki kuşların
silah sesinden
ürkmediği gün kopacak
kıyamet"

Sade, bir o kadar da derin... "kuşların silah sesinden ürkmediği gün kopacak kıyamet"... Silahlar, savaşlar, top sesleri ve şairin yüreğinden geçenler... Anlamak bazen zordur, yorumu imkansız kimi zaman. Belki gördüğümüzün ötesindedir yüreğinden geçenler, kim bilir!.. Şiiri şiir yapan biraz da bu değil midir? 

"Sokaklarda gezinmek yerine
kimi gün
dolaba kilitlerim kendimi
top seslerinden korkan
Bizanslı bir çocuk gibi
kucağıma alarak kedimi
...
Bilemezsiniz yüreğime neler olduğunu
nasıl ki bir korsanın
denize attığı rom şişesini
limana demirleyen geminin
çapasıyla kırdığından
hiçkimsenin haberi 
olmuyorsa
...
Birbirinin üstüne
ters çevirerek içimdeki iskemleleri
uzaklaşırım aranızdan
çarşıda kaybolan bir çocuğun
elinde soğuyan
anne sıcaklığı
hızıyla..."

Kendini arar kitapta Sunay Akın. "Kimim ben" diye sorar Kayıp Dalga'da. Çocukluğunu anımsar kimi zaman da. Deniz ve martılar dile gelir adeta, "kağıt gemilerden emekli kaptan"larıyla. Ve Kaza Süsü, ölümün ağır gölgesini dalgaya alan dizeler...

"Biri çıkıp öldürsün beni
ve kaza süsü versin
cansız bedenime
nasıl da sevinirdim
ilkokul pencerelerine bayrak asarken
doğduğum kazanın
her bayram öncesi süslenmesine
...
Üzülmeyin dostlarım
ezbere bilirim latince sözcüklerini
hayvanlar ansiklopedisinin
adını bilmemiş olmaktan
utanmayacağım asla
tabutumun içine girecek
ilk böceğin"
İstanbul derken, Deniz derken bir başkadır şair, sanki biraz daha derin, biraz daha kırgın ve biraz daha şair...

"Ölmesin diye Deniz
bir anlık
ayaklarını tutan
idam masasının tahtalarıyla
sana iskeleler yapacağız İstanbul
denize doğru uzanan"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *