Sahip çıkmadığınız hiçbir şeyin sahibi değilsiniz.
Çiçek yetiştirenler bilir, saksınızı nereye koyarsanız koyun, yaprakları ışığa döner. Yavaş yavaş ve sabırla… İstediğiniz kadar karanlıkta bırakın, yaşamak için uğraşır hep. Sızan bir ışık varsa, mutlaka ona döner yüzünü. Karanlığı sevmez. O halde ışık verin ona, güneşe çevirin, sevgiyle besleyin ki yaşasın. Elinizdeki sadece bir saksı çiçekse bile, kıymetini bilin! Çünkü o sizin…
Tepe tepe kullandığınız bir eşyanız varsa, çıkarın
koyduğunuz köşeden, bir bakın haline! Bir de, giymeye kıyamadığınız, özenle
sarıp sarmaladığınız bir giysinizi alın elinize, dolabın en değerli köşesinde
tuttuğunuz elbisenizi… Onun haline de bir bakın! Şimdi bana söyleyin, hangisi
yaşayacak sizinle!..
Şimdi arkadaşlarınızı, eşinizi, çocuklarınızı düşünün! Eğer
incitmeden sevdiyseniz, karşılığını mutlaka almışsınızdır. Acıta acıta, kanırta
kanırta, döve söve yaşadıysanız onlarla, ilgisiz bıraktıysanız, kasılıp durduysanız 'ben, ben' diye, bilin ki, evren bunu da karşılıksız
bırakmamıştır.. Sevmeyi öğrenin, değer vermeyi… Yönetilmek istemiyorsanız,
yönetmeye çalışmayın; saygı görmek istiyorsanız, saygı gösterin! Unutulmak
istemiyorsanız, unutmayın! Sevilmek istiyorsanız, sevgi gösterin! Konuşmak
istiyorsanız, dinleyin! Sadakat istiyorsanız, sadık kalın daima! Bilin ki, ne
siz onlardan üstünsünüz ne de onlar sizden…Zira, herkes kendi değerini taşır
ruhunda ve bedeninde. Herkes özeldir, herkes değerlidir; zira güzelle çirkini
bir arada üfledi evren her birinize. Taş bile güzel, görmeyi bilene… Hiç öyle
sızlanmayın, seçim sizin!.. Sahip olduğunuz her ne varsa, size ait olan, değer
verin ona. Arayıp sorun dostlarınızı, başını okşayın çocuklarınızın, dinleyin
ve sevin onları! Yok öyle içten sevmeler falan, hikaye bunlar. İlgi gösterin,çocuklarınıza,
arkadaşlarınıza, eşinize, anne babanıza…
Bir ağaç seçin şimdi de kendinize. Susuz bırakın ve her gün
bir dalını koparın. Sahip olduğu dal kadar gün sayın,koparın her gün bir dal daha, bir dal daha… Sonra
geçin karşısına bir bakın, kıracak dal kalmış mı diye!.. Seçim sizin.
Sevgi paylaşmaktır, çıtır bir simiti, bir bardak çayı…
Omzunda ağlayabilmek ve birlikte gülebilmektir. Zaman ayırmaktır, ‘şimdi
seninle uğraşamam’, tripleriyle olmaz öyle sevmeler. ‘Ben karnımı doyurayım,
dur şu işimi bitireyim, keyfim denk olduğunda ilgilenirim seninle. Dur bekle!’.. Yok öyle, ne çocuk ne çiçek, ne kuş ne de... Böyle sevgiyi istemez kimse. Yok öyle arkadaş… Sahip çıkacaksın cebindeki kibrit çöpüne bile ya da sızlanmayacaksın hiçbir şeyim yok diye...
Şimdi düşünün, ne istiyorsunuz? Bir aile, arkadaşlar,
huzurlu sıcak bir yuva ve öldüğünüzde yürekten ağlayanlar mı, yoksa… Bu sizin seçiminiz. Karar
sizin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...