11 Temmuz 2015 Cumartesi

İnfaz / Film

İnfaz 

          “Umudunu kesme; hırsızlardan biri kurtulmuştu. Aşırıya kaçma; hırsızlardan biri lanetlenmişti.”  
                                                                                                                         Aziz Augustinus

         Olaylar İrlanda’da bir kasabada geçer.  James Lavelle, bu kasabanın rahibidir. Bir günah çıkarma ayini sırasında, yüzünü görmediği bir adam, 7 yaşında cinsel istismara uğradığını, 5 yıl süren tacizlerin bir rahip tarafından yapıldığını anlatır. Adam, intikam duygularıyla yıllarca yaşamıştır, artık suçu işleyen rahip de ölmüştür. Oraya günah çıkarmaya değil, günah işleyeceğini duyurmaya gelmiştir. James Lavel’e, intikamını ondan alacağını, pazar günü onu sahide öldüreceğini söyler.

      “Kötü bir rahibi öldürmenin anlamı yok, iyi bir rahibi öldürmekse sarsıcı olurdu. Sizi öldüreceğim peder, hiç yanlış yapmadığınız için sizi öldüreceğim.”


         Karısı öldükten sonra rahip olan Lavelle, her konuda konuşulabilen, sakin, bazen içen, eğlenen ve bolca da düşünen bir adam. Baş roldeki Brendan Gleeson da oldukça yakışmış bu role doğrusu.

           Rahibin aniden ortaya çıkan kızı Veronika gibi, kasabadaki herkes biraz sorunludur. Yazardan yamyama kadar her türlü insanla karşılaşıyoruz filmde. Hepsiyle baş etmeye uğraşıyor Lavelle, tabi kendi geçmişiyle de…

           “Kimse ümitsiz değildir Veronika.”
           “Gerçekler kalıcıdır baba.”




        Karısının uzun bir hastalık döneminin ardından ölmesi,Veronika'nın “uzun süren bir veda” diye tanımladığı bu trajik olay, babayla kızı birbirinden uzaklaştırmıştır. Bu nedenle de Veronika, babasını ihmal suçlusu olarak görür. Kimlik bunalımı yaşamasını ve sık sık intihara teşebbüs etmesini buna bağlar. Annesi ölünce kendisini rahip olmaya adayan babayı suçlayarak büyümüştür.



          “Ne kadardır uyuyorum.”
          “Asırlardır, çok uzun zamandır baba.”
     

     
        “Hayatınla ilgili ne yapmak istiyorsun Veronika?”
        “Hiçbir şey. Kırdaki zambakların nasıl yetiştiğini düşün! Ne çabalıyor ne de dönüyorlar.”

        Aile, ölüm, yalnızlık, suç, iyilik ve kötülük gibi pek çok şey sorgulanıyor film boyunca. En çok da inanç ve din adamları tabi ki...   “Tanrı’nın varlığından emin misiniz peder?" 


       Dine inanan, inanıyor görünen, dinsiz olan herkes bir aradadır bu küçük kasabada. Dolayısıyla rahibin işi oldukça zordur. Hepsini dinler, sabır ve anlayış göstermeye çalışır. Ama onun da sınırları zorlanmaya başlayacaktır bir süre sonra. Sarhoş olup kavga eden bir peder karşılar bizi bu sahnelerde.

      Film oldukça durağan, diyaloglar ağır basıyor daha çok. Anlamlı, düşündüren diyaloglar… Altı çizilecek cümleler… Dram ve gerilim türünde olan bu eser, doğal görselliğiyle ve felsefesiyle sarıyor insanı. Filmde sinizme de vurgu yapılıyor. Bence sakin kafayla, düşüne düşüne izlenmesi gereken muhteşem bir film bu. Değişen çevre faktörlerine karşı negatif tutum sergileyen, koşulların kötü yaptığı, kinciliğin şekillendirdiği yaşamların dramı var filmde. Ve müthiş bir final!

        “Dostun, henüz edinmediğin düşmanındır sadece.”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *