3 Eylül 2015 Perşembe

Hangi Ara Yaşlandık Biz

Gönül

Sonbahar yapraklarını son ezişimdi,
Eylül hüznüyle umut kokusu birbirine sinmişken
Ve yorgun yüreğim yitirdiklerini anarken
Rüyalarda…
Mutluluk neydi, nasıldı çocukça coşmalar,
Papatya falları neden titretirdi yüreğimizi,
Nedendi sevmeler ve
Gözleri açık hülyaya dalmalar?


Anımsatsın istedim rüzgarın sesi,
Denizin köpük köpük coşkusu,
Kıyıya vurmuş istiridye
Ve belki de, bir bebeğin süt kokusu…

Neydi içimizdeki savaşlar,
O yalnız kalamayışlar?
Aynalarda kara bir leke artık
Büyümeyen çocukluğumuz.
Çorak toprak olmuş ruhumuz,ne sevdadan eser var,
Ne kırıntısı bir romandaki yürek yangınının…
Yeşilin rengini yitirdiği bir dinginlik,
Sonun bangır bangır çan sesleri,
Bitmeyen koşuşturmalar…

Hangi ara yaşlandık biz?
Yaş aldıkça mı yaşlanır insan,
Yoksa aralanan onca çürük kapının

Gıcırdayan gönül telimizi koparmasıyla mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *