7 Temmuz 2017 Cuma

Doppler / Erlend Loe


"Bongo gibisi parayla satın alınamaz, o pis parasını kendisine saklamasını söyledim ama bu kez de beni tartmak için fiyatı iki üç katına çıkardı... Paranın her kapıyı açmasına alışmış; paranın kapıları kapattığını tecrübe edince, dünyanın, başa çıkamadığı bir şekilde, ona karşı olduğunu sanıyor." 
Parayı, başarıyı, mutluluğu fazlasıyla tatmış, bütün bunlara doymuş insanların garip arayışları vardır, bilirsiniz. Kimisi malını mülkünü satar uhrevi dünyalara merak salar, kimisi malıyla mülküyle yeni çılgınlıklar, zevkler peşine düşer... Doyum zehirlenmesi ya da insana özgü doyumsuzluk... Bizim Doppler da bunlarda birisi işte...

Andreas Doppler ve Bongo: Her türlü başarının zirvesinde bir adam ve bir geyik, aralarındaki güçlü hayat arkadaşlığı, sadakat ve sevgi... Erlend Loe'nin kaleminden ilginç bir roman ve tabi hayata dair sorgulamalar...

Roman Andreas Doppler'ın yaşam felsefesini değiştiren bisiklet kazasıyla başlıyor. Doppler, yaşama bakışıyla birlikte yaşadığı yeri de değiştirerek ormana taşınıyor ve bir geyik olan Bongo ile yaşamaya başlıyor.  İlginç bir bağımlılığı da olan Doppler, yağsız süt bulma arayışı sonucu takas ekonomisine de adım atmış oluyor.

Romanın sade bir anlatımı var; ama zaman zaman gülümseten zaman zaman düşündüren, bazen de baş kahramanı sorgulatan bir anlatım bu. Doppler ormana kaçıp kendiyle baş başa kalırken acaba paradan, sorumluluktan ve insanlardan mı kaçıyor yoksa hepimizin zaman zaman ihtiyaç duyduğu sessizlik ve huzuru mu arıyor? Yazar yorumu okura bırakmış bu konuda, belki de her iki sebep de geçerli, kim bilir!.. Bir yandan paraya ve rahata sırt çeviren kahramanımız, diğer yandan yağsız süt ve çikolata sevdasından vazgeçemiyor. Takas yöntemiyle ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Doppler, bunu yapamadığı zamanlarda hırsızlık yolunu da seçebiliyor. Doğru ve yanlış iç içe, avlanarak hayatta kalmaya çalışıyor ve insanlara da hiç sevgi ya da tahammül gösteremiyor. Konuşma ihtiyacı duyduğu tek varlık Bongo: Avladığı bir geyiğin yavrusu... Bugünkü dünya ölçütlerine göre oldukça garip bir karakter Andreas Doppler.


               "...Hepimiz dünyadaydık. Sıramızı savdık, elimizden geleni yaptık ama yine de faydasız bir biçimde faydasız olduk."


YKY'dan 2016'da çıkan roman Norveç edebiyatının güzel bir örneği. Keyifle ve rahat okunuyor, kitapseverlere öneriyorum.

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *