13 Nisan 2016 Çarşamba

Nereye...


Nereye koşuyor bu insanlar? Kim efendi, kim uşak, kimin için bu savaşlar, bu ölüm?..

İnsan değil, insanlık savaşıyor yüzyıllardır. Kanlar akıyor oluk oluk. Dünya öyle bir hale geldi ki, ister sıcak ister soğuk olsun, savaşmadığımız, ölmediğimiz, öldürmediğimiz bir gün yok. Giderek kirlenen bir alemin ortasındayız şimdi. Yaşam savaşı değil bu, ölüm savaşı... Mayın tarlasında yürür gibiyiz, bugün de hayattaysak, ezkaza hayattayız adeta.


Garip şeyler oluyor dünyada, algılarımızı zorlayan çok garip şeyler... Bu kara tablo bir yanda, ak tablolar öte yanda. İkisi de yanı başımızda. Bir yanda hızla gelişen teknoloji, ardından koşmaya yetişemediğimiz yenilikler, hayatı mucize gibi yaşayan insanlar, şatafat, bolluk bereket... Öte yanda canlı bombalar, işsizlik, açlık, savaş, ülkesiz insanlar, tacizler, cinayetler... 

Hep birlikte, el ele, hangi kör kuyunun dibine sürükleniyoruz süratle? Bu hayatların hangisi gerçek? Öyle bir hale geldi ki hikayeler, katille maktul aynı kişi... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...

Arşiv

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *