Romantik bir şiir Yorgun Serüvenci, ancak özgün bir romantizm bu. Attila İlhan tarzı bir duygusallık...
ben yeşil bir su içtim onsekiz
emirgan'da içtim temmuz'da
bütün karadeniz akıyordu
rüzgar çözülmüştü ay yoktu
işte ben klor içtim onsekiz
bıyıklarımdan damlata damlata
büyük rezilliğimizi içtim
Bir akıma bağlı değil ama romantizmin yoğun duygusallığı var şiirde; trajik dizeler, öznel yaklaşımlar, karanlık ve sisli duygular... Karışık bir yapısı olan şiir, yer yer ifade tekrarlarıyla da karşımıza çıkar: onsekiz, iç- ,git-, gel-, unut-... Şiirin şekil olarak ilk dikkat çeken yönü, dize başlarının küçük harfle olması, noktalamaya yer vermemesidir.
İçerik oldukça özgündür şiirde. Cümle bütünlüğü taşıyan dizeler, derin anlamlar içerir bazen de anlamsızlıklar... Birinci şahıs eklerini taşıyan sözcükler dizeler boyunca sıralanıyor: içtim, söndürüyorum, kahvesindeyim, gökteyim, bekliyorum, yorgunum...
saat yirmibir demesin içim çöl
gözlerimi mumlar gibi söndürüyorum
sarhoşlar gitti onsekiz gitti
Bütün bu ifadelere bakarak diyebiliriz ki, şiirin asıl konusu şairin kendisidir. Yer yer sosyal anlamlar yüklense de aslında bir benlik şiiridir bu. Attila İlhan'ın pek çok şiirinde kahraman kendisidir ve anlatılan da kendi dramıdır. Doğaldır ki, şiirin anlam zenginliğini ortaya koyan da budur ve belki de anlatımdaki kargaşası... Ya doğrudan ya da üçüncü kişi ağzından kendini anlatır şair, bu kişiselliğe ne yapar eder biraz da sosyallik katar.
fransız afrika'sında iş arıyorum
cezayir'de kurşuna diziliyorum
Önce o ""yeşil suyu sonra da "rezilliğimiz"i içer, maddeye mana katar. Zaman zaman ihtilalci ifadeler kullanır ya da "ben"den "biz"e geçer. Zaman zaman aşırılık görülür dizelerde, kimi zaman da şiddet...
avuçlarımda kurukafa işareti
oksijeni eksik başka bir gökteyim
başka bir karanlığa kan veriyorum
az sonra böbreklerim dökülecek
yabancı bir ıslık elektriklerde
rüzgar dudaklarımı kesiyor
şimdi git onbeş yıl önce gel
yalnızlar sokağında bekliyorum
tırnak uçlarımdan kan sızıyor
kan burun deliklerimden sızıyor
bütün camlarım kırılmış yorgunum
Şiirde dikkati çeken bir başka özellikse, zaman ve mekan atlamalarıdır. Onsekizinde Emirgan'da içki içen yeni yetme delikanlı bir başka dizede Fransız Afrika'sında, Cezayir'dedir, iş arar, kurşuna dizilir, ölüm sarhoşluğundadır.
Şiir biterkense, ihtilalci ruhuyla içme eylemini birleştiren şair biraz da aşırılığa kaçar. Kadeh kaldırır onsekizle, kendiyle, geçmişiyle... ve ölümü anar Attila İlhan, ağır bir hüküm giyer gibi...
kadehini kaldır onsekiz bir daha kaldır
yıkılsın bu temmuz bırak ayaklarına
kafesinden çıkar yürek diye taşıdığını
köprülerini at gemilerini batır
ellerini ellerimin üstüne koy onsekiz
sen de bir ıslık uydur devrik ıslığıma
ömrümüzü bir suç gibi ayarlamadık mı
ağır bir hüküm giyer gibi öleceğiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...