“ … Yakınlık
cücelerini bilir misiniz? Yakınınız yanınızda değilse, onun adına konuşurlar ve
dinlerler. Yani ağızları ve kulakları vardır. Mesela, sizin bende üç cüceniz
var. Biri, birlikte olduğumuz akşamların sabahlarında ortaya çıkar. Somurtkan
ve huysuzdur; canımı yakmaktan hoşlanır. İkincisi mutfaktaki çiçekli tencerenin
içinde yaşar; siz gelmek üzereyken ortaya çıkar. Üçüncüsü berbat sorular sorar
ve hiç gitmez.” Münevver’in aşkı Cahit’e sözleri bunlar. Münevver, romanın baş
kahramanı yani Mino. Boyaları, fırçaları, tuvali ve sıradışılığıyla Mino. Cahit
Mino’nun büyük aşkı, oğlunun babası, özgürce yaşadığı sevdası.
Mino’nun Siyah
Gülü Hüsnü Arkan’ın en sevdiğim romanı. Arkan’ı Ezginin Günlüğü’nden tanıyordum
ama yazarlığıyla yeni tanıştım ve bu romanına bayıldım doğrusu. Bir solukta okunacak
hem bir dönem romanı hem de güzel bir aşk hikayesi. Darağacına giden Hasan’ın,
onu sevenlerin, askerliği meslek edinmiş bir adamın ve de Mino’nun hikayesi…
Bittiğinde keşke hiç bitmeseydi denecek türden bir roman bu.
Akıcı bir dille
yazılan Mino’nun Siyah Gülü, mektuplarla bizi bir bugüne bir düne taşıyor.
“… Birini ölümüne
kırdıysan ve bu tamir edemeyeceğin bir şeyse sen de orta yerinden kırılmışsın
demektir. Farkında olmasan da…Bizim şu karnımız var ya! Konuşmayıp da
sustuklarımız, içimize attıklarımız, şiştiklerimiz, şişip de istifra
edemediklerimiz… İşte bunlar bizi başka biri yapıyor, yabancı yapıyor.”
Hüsnü Arkan’ın ruha huzur veren sakin sesi, romanda
üslubuyla hayat buluyor ve gündelik yaşamın sadeliği içinde bir devri –sadece- anlatıyor,
ajitasyon yapmadan ve sloganlaştırmadan… Bağırıp çağırmayan bu sakin anlatım bir anda okuru sarıyor.
Okuyup
bitirdiğimde ‘ iyi ki okudum’ dediysem o benim için iyi bir kitaptır. Mino’nun
Siyah Gülü de onlardan biri. Tavsiye etmekle kalmıyor mutlaka okuyun diyorum.
Arkan’ı müzisyenliği dışında bir de kalemiyle tanıyın, çok seveceksiniz, benden
söylemesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...