BEYPAZARI
Ankara’nın gezerken mutlu olduğum ilçelerinden biri
Beypazarı. Binlerce yıllık tarihi atmosferiyle, tarihi ahşap evleriyle, hatta ilk
gördüğümde komik gelen dev havuç heykeliyle keyifle gezilecek bir yöre...
İlçemizin toprakları eski uygarlıklara tanık olmuş, Hitit, Frigya, Galat, Roma, Bizans gibi pek çok uygarlığın egemenliğine girmiştir. Son olarak da Anadolu Selçuklu ve Osmanlı’ya kucak açmıştır bu güzel yöremiz. Bugün modern dünyanın izleriyle tarihi dokunun izleri iç içedir.
İki ya da üç katlı konaklarıyla tanınan bu şirin ilçenin çok
bilinen ahşap ev modelinde, inşaatı yarım kalmış izlenimi veren küçük bir bölüm
vardır. Bu bölüm, “ çantı ya da
guşgana” diye bilinir. Evler birbirine o kadar bitişiktir ki, gördüğünüzde yerel halkın yalnızlığı sevmediği izlenimine de kapılmamak elde değildir. Beypazarı konakları restore edilmiş, bir bölümü otel, pansiyon ve restorana dönüştürülmüştür. Eski dokuyu taşıyan bu yerlerde bulunmanın ayrı bir keyfi var açıkçası.
guşgana” diye bilinir. Evler birbirine o kadar bitişiktir ki, gördüğünüzde yerel halkın yalnızlığı sevmediği izlenimine de kapılmamak elde değildir. Beypazarı konakları restore edilmiş, bir bölümü otel, pansiyon ve restorana dönüştürülmüştür. Eski dokuyu taşıyan bu yerlerde bulunmanın ayrı bir keyfi var açıkçası.
Ülkenin havuç ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan bu
şirin ilçede başlıca geçim kaynaklarından biri tarımdır. Ayrıca Çayırhan Termik
Santrali ve maden suyu, şehri besleyen unsurlardandır.
İlçenin en çok ilgi gören yerleri bakırcıları ve gümüşçüleri
barındıran mekanlardır. Çarşıda ayrıca yaprak sarması, ev baklavası, sebze
meyve kuruları, tarhana gibi pek çok geleneksel gıda yerel halk tarafından
satışa sunulmaktadır. Çoğunlukla güler yüzlü ve konuşkan satıcılar gıdaları
tattırmak için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Ayrıca yöreyi bilmeyenlerin
bile bildiği, severek yediği Beypazarı kurusunu fırınından taze taze alıp
tüketmenin de keyfi bambaşka doğrusu.
Dövme bakırcılık, demircilik, semercilik, el işlemeciliği, deriden yapılmış kısa konçlu ayakkabı üretimi olan yemenicilik, dokumacılık ve gümüş telkari işlemeciliği hem turistik özellik açısından önemli hem de ticari gelir kaynağı yaratmaktadır.
Beypazarı’nda telkari işçiliğiyle gümüş kemer, kolye, bilezik, küpe gibi aksesuarlar yapılmakta ve önemli oranda ticari pazar yaratmaktadır.
Benden söylemesi, oraya kadar gitmişken gümüş takı almadan dönmeyin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alınmıştır.Teşekkürler...